20. Ceza Dairesi 2016/3042 E. , 2017/1159 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymaması halinde cezasının infazına dair Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi"nin 04/05/2006 tarihli ve 2006/57 esas, 2006/139 sayılı kararını müteakip, hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle açılan kamu davasının düşürülmesine ilişkin Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi"nin 27/04/2011 tarihli ve 2006/57 esas, 2006/139 sayılı ek kararının, kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 19/12/2016 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
a)Sanık hakkında Çarşamba Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2006/20 iddianame sayılı, 28/02/2006 tarihli iddianamesi ile 2313 sayılı Kanun"un 20/3, 23/4, TCK"nın 191, 53, 54. maddeleri uyarınca kamu davası açıldığı,
b)Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi"nin 04/05/2006 tarihli, 2006/57 esas ve 2006/139 karar sayılı kararı ile sanık hakkında 2313 sayılı Kanun"un 23/4, TCK"nın 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca 6.000 TL adli para cezası ile TCK"nın 191/1, 62, 54. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile birlikte TCK"nın 191/2. fıkrası uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına hükmedildiği; sözkonusu hükmün temyiz edilmeksizin 11/05/2006 tarihinde kesinleştiği;
c)Hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması nedeniyle, Çarşamba Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü"nün 18/04/2008 tarihli yazısı ile infaz dosyasının mahkemesine iade edilmek üzere kapatıldığı;
d)Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi"nin 27/04/2011 tarihli, 2006/57 esas ve 2006/139 karar sayılı ek kararı ile "Hükümlünün, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uyması nedeniyle TCK"nın 191/5. maddesi uyarınca kamu davasının düşmesine" karar verildiği, sözkonusu kararın kanun yoluna başvurulmaksızın, 01/06/2011 tarihinde kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir» denilerek, Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi"nin 27/04/2011 tarihli ek kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Hakkında TCK"nın 191/6. maddesi uyarınca "hapis cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına" karar verildiği anlaşılan hükümlünün; tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması nedeni ile hüküm tarihinde yürürlükte olan TCK"nın 191. maddesinin 7. fıkrası gereğince, mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılması yerine, davanın düşürülmesine karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar :
Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması nedeniyle hükümlünün cezasının infaz edilmiş sayılacağı gözetilmeden, davasının düşürülmesine karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi"nin 27/04/2011 tarihinde, 2006/57 esas ve 2006/139 karar sayı ile verilen kamu davasının düşürülmesine ilişkin ek kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 16/02/2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.