12. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/7520 Karar No: 2014/9293 Karar Tarihi: 31.03.2014
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/7520 Esas 2014/9293 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2014/7520 E. , 2014/9293 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 14. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 12/12/2013 NUMARASI : 2013/418-2013/1075
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından (2) adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, aval veren durumunda olan borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takip konusu bonolardan 15.000.-TL bedelli bono ile ilgili olarak vade tarihindeki değişiklik üzerindeki paraf imzasının kime ait olduğunun belli olmadığını, bu değişikliğin kendisini bağlamayacağını, takibe konu 11.200.-TL bedelli diğer senedin ise, borç bakiyesi olarak düzenlendiğini ve bu tarihte ödendiğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. HMK"nun 207. maddesi hükmü gereğince senetteki düzeltmelerin borçlu (keşideci) tarafından paraf edilmesi gereklidir. Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise, inkâr halinde yok hükmündedir. Bu nedenle senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. İmzaya veya parafa itiraz halinde ise, mahkemece, yöntemince imza incelemesi yapılmalıdır. Düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılması gerekir. İmzaların istiklali ilkesi gereği aval veren, imzası nedeni ile sorumlu ise de, avalistin sorumluluğu, kambiyo senedinde şekle dair bir eksiklik olması halinde ortadan kalkar. Bu nedenle vade tarihindeki değişiklik yanındaki parafın (imzanın) keşideciye ait olup olmadığı şikayette bulunan aval verenin hukuki durumunu etkileyeceğinden imzaların istiklali prensibi bu durumda geçerli olmayacaktır. O halde mahkemece, 15.000.-TL bedelli bononun vade tarihindeki değişiklik yönünden yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda keşideci imzası ile parafın (imzanın) aynı el ürünü olup olmadığının yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan borçlu itirazında 30/05/2010 vadeli ve 11.200.-TL bedelli senetle ilgili olarak ödeme iddiasında bulunduğu halde, bu iddia yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de doğru olmadığından kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.