Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/5130 Esas 2010/478 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/5130
Karar No: 2010/478
Karar Tarihi: 04.02.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/5130 Esas 2010/478 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2009/5130 E.  ,  2010/478 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Sınırlandırmanın İptali Ve Tescil

    ... ile Hazine ve ... Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki sınırlandırmanın iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 29.09.1994 gün ve 226/261 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, miras yolu ile intikal, taksim ve zilyetlik nedeniyle 530 nolu parsele ilişkin sınırlandırmanın iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisi, tespitin doğru olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece kısa kararda “ davanın kabulü ile...köyü 530 no.lu parselin tapu kaydının iptali ile davacı...oğlu 1950 doğumlu ... adına tapuya tesciline” karar verilmiş; gerekçeli kararda ise “davanın kabulü ile...köyü köyüstü mevkiinde bulunan 17950 m2.lik taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı...oğlu 1950 doğumlu ... adına tapuya tesciline” karar verildiği yazılmıştır. Hüküm davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    T.C. Anayasasının 141. ve HUMK.nun 382. maddeleri hükmü uyarınca, duruşmaların aleniyeti kuralı gereği tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine aykırı olmaması gerekir. Aksi durum mahkemelere olan güveni sarsar. Hükümlerin kurulmasında esas olan kısa karar olup, gerekçeli karar da buna uygun olmalıdır. Kısa kararda davanın kabulüne 530 parselin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verildiği halde, gerekçeli kararda parsel numarası belirtilmeksizin 17950 m2 taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmek suretiyle kısa kararla gerekçeli karar arasında aykırılık oluşturulmuştur. Nitekim konuya ilişkin olan 10.4.1992 gün ve 1991/7 E. 1992/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da “ kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olmasının bozma nedeni olduğu” belirtilmiştir. Hüküm bu nedenle kanuna ve bahsi geçen Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olarak kurulmuştur.
    Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda açıklanan nedenle usul ve yasaya aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına 04.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.