Hakaret - görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/4566 Esas 2019/9924 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4566
Karar No: 2019/9924
Karar Tarihi: 28.05.2019

Hakaret - görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/4566 Esas 2019/9924 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından mahkum edildiği bir dava hakkında verilen kararı inceledi. Hakaret suçu için, sözlerin açıkça onur, şeref ve saygınlığı rencide edecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerektiği belirtildi. Bu nedenle sanığın müştekilere söylediği \"lan...\" sözü, onur, şeref ve saygınlığı rencide edici olmadığından hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığına karar verildi. Direnme suçu için de, belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin suçu oluşturmayacağına dikkat çekildi. Sanığın uygunsuz park edilen aracının kaldırılmasına direnmesi nedeniyle hakkında işlem yapılmak istendiğinde agresif tavırlar sergileyerek direnme suçunu işlediği belirtildi. Ancak, cebir ve tehdit unsurlarının nasıl oluştuğu ve denetime imkan sağlayacak şekilde gerekçelerin gösterilmediği için mahkumiyet kararının yetersiz gerekçelerle verildiği sonucuna varıldı. Bu nedenle, hükümlerin bozulmasına karar verilerek dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine karar verildi. Kanun maddeleri olarak; hakaret suçu için 125/1 ve 2. maddeleri, direnme suçu için de 265/1-c maddesi gösterildi
18. Ceza Dairesi         2017/4566 E.  ,  2019/9924 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
    Olay günü sanığın müştekilere söylediği kabul edilen "lan...." sözü, muhatapların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu ve dolayısıyla hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
    2- TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, dosya kapsamı ve olay tutanağına göre, polis memurlarının uygunsuz park edilen aracın kaldırılmasına yönelik ikazına uymaması nedeniyle hakkında işlem yapılmak istenen sanığın, "çekmiyorum lan, bu aracı buradan hiç bir kuvvet çektiremez, çektire biliyorsanız çektirin" diyerek, ceza yazılmaması için eliyle aracının plakasını kapattığı ve tekme ile kendi aracına vurduğu, agresif tavırlar sergilediği eyleminde, sanığın direnme suçunu nasıl işlediği, sanık açısından cebir ve tehdit unsurlarının kendisi yönünden nasıl oluştuğu, denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle gösterilmeden, CMK"nın 230/1-c maddesine aykırı olarak, yetersiz gerekçelerle hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.