Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5770
Karar No: 2012/1140

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/5770 Esas 2012/1140 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2011/5770 E.  ,  2012/1140 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, medikal müdür olarak görev yapan müvekkilinin iş sözleşmesinin görevini uyarılmasına rağmen yerine getirmemesi nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II-h bendi uyarınca tazminatsız olarak feshedildiğini, eğitim görevinin önce iptal edildiğini, sonra kendisinden habersiz bir şekilde CD formatında bölge müdürlerine amiri tarafından gönderildiğini, müvekkilinin vereceği eğitimi kendisi vermediğinden bölge müdürlerinin CD"ye göre nasıl bir eğitim verdiklerini bilmediğinden soru hazırlamasını da bölge müdürlerinin yapması gerektiğini beyan ettikten sonra kendisine gelen başkaca bir talep olmadığını, geçmişte müvekkilinin yapmadığı belirtilen işlerin müvekkilinin görevi olmadığını, davalı işverenin son zamanlarda personel azaltımına gittiğini yapılan feshin geçersizliğine ve işe iadesine işverenin işe iade etmemesi halinde tazminat, çalıştırılmadığı süre boyunca dört aylık ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davacının şirket bünyesinde medikal müdür olarak görev yaptığını, çalıştığı süre boyunca amirinin yönlendirdiği ve onay verdiği şekilde medikal departmanla ilgili her türlü görevi yerine getirmek ve diğer departmanlarla işbirliği içinde çalışması gerekirken eğitim sunumları CD"leri davacı tarafından hazırlanmadığını, davacının görev tanımında da yer alan bir görevin yerine getirilmediğini, davacının iş sözleşmesinin maaş indirimi veya elaman azaltma sayısından (küçülme) dolayı sonlandırılmadığını belirterek feshin haklı nedene dayandığını, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece 04.04.2011 tarihli alınan bilirkişi raporunda feshe gerekçe kılınan olgu ile uygulanan fesih müeyyidesi arasında açık oransızlık bulunduğunu, feshin geçersizliği yönünde izlenim edinildiğinin belirtildiğini, feshin son çare olma ilkesinin düşünülmesi gerekeceği kanaati ile davacının açtığı davanın kabülüne karar verilmiştir.
    Davalı vekili tarafından süresinde karar temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli veya haklı sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18 ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun"un 25/II. maddesinde öngörülen ve işverene derhal fesih yetkisi tanıyan haklı sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz. Yargılama sırasında bu nedenlerin ağırlıkları her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. İşçinin iyiniyet ve ahlak kurallarına uymayan davranışı sonucunda iş ilişkisine devam etmek işveren açısından çekilmez hale gelmişse, diğer bir anlatımla güven temeli çökmüşse işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı doğar. Buna karşılık, işçinin davranışı taraflar arasında bulunması gereken güven temelini çökertecek ağırlıkta bulunmamakla, iş ilişkisine devamı tam anlamıyla çekilmez hale getirmemekle birlikte, işin normal işleyişini bozuyorsa, işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkiliyor ve işverenden bu nedenle iş ilişkisini yürütmesi normal olarak beklenemiyorsa 4857 sayılı Kanun"un 18/1. maddesi gereği geçerli fesih hakkı doğar.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Somut olayda, 01.04.2009-31.03.2010 tarihleri arasında medikal müdür olarak çalışan davacıya, araştırmada kullanılan ilaçları kullanan hastalara ilişkin özet ve form doldurmaktan ibaret olan görevi yapmaktan imtina etmesi ve görevi hatırlatıldığı halde yapmaması nedeni ile iş bizzat amiri tarafından yapılmak zorunda kalındığından 17.03.2010"da verilen görevin yerine getirilmediğine ilişkin 24.03.2010 tarihinde yazılı uyarı verildiği, uyarıda benzer davranış gösterilmesi halinde iş sözleşmesinin feshedileceğinin davacıya ihtar edildiği, uyarıdan bir gün sonra davacıya 25.03.2010 tarihinde klinik araştırma ile eğitim CD"lerini hazırlaması, eğitim sonunda yapılacak sınavda soru hazırlanması talimatı verildiği, davacının eğitimlerin bölge müdürleri tarafından verilmesi planından gönderilen e-posta ile haberinin olduğunu ve fiilen vermediği eğitime soru hazırlamayı doğru bulmadığını medikal departmanın görevi olan medikal eğitim verilmesinin bölge müdürleri tarafından gerçekleştirilmesini doğru bir uygulama olmadığını, bu şartlarda bölge müdürlerinin, eğitim CD"sini çalıştıktan sonra kendi seviyelerine göre soru hazırlayabileceğini belirterek cevap vermesi üzerine görevi hatırlatıldığı halde ısrarla yerine getirmediğinden iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun"un 25/2-h maddesi uyarınca tazminatsız feshedildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacının görev tanımına göre çalıştığı süre boyunca amirinin yönlendirdiği ve onay verdiği şekilde medikal departmanla ilgili her türlü görevi yerine getirmekle yükümlü olduğu, amiri tarafından eğitim sınavında sorulacak soruların hazırlanması istendiği ve hatırlatıldığı halde görevini yapmadığı, uyarı almasından
    sonra benzer davranışı tekrar ettiği dosya kapsamı ile sabittir. Davacının soruları hazırlamaması şeklindeki davranışı işyerinin normal işleyişini ve yürüyüşünü bozan iş görme borcunun gerektiği şekilde yerine getirilmesini engelleyen hallerden olup fesih için haklı sebep boyutuna ulaşmamış ise de, geçerli neden teşkil etmektedir. Bu sebeple davanın reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın REDDİNE,
    3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 285,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 03.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi