Esas No: 2021/7450
Karar No: 2022/952
Karar Tarihi: 17.02.2022
Danıştay 8. Daire 2021/7450 Esas 2022/952 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2021/7450 E. , 2022/952 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/7450
Karar No : 2022/952
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Üniversitesi … Fakültesi Kimya Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapan davacı tarafından, 2008 yılı ÜDS Mart Dönemi sınav sonucu olağandışı değerlendirilerek eşdeğer sınava çağrılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:.., K:… sayılı iptal kararının temyiz incelemesinde Danıştay Sekizinci Dairesi'nin 09.10.2018 tarih ve E:2018/3194, K:2018/5509 sayılı kararı ile kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi üzerine 01/03/2020 tarihinde yapılan Yükseköğretim Kurumları Yabancı Dil Sınavından (YÖKDİL) aldığı 63,75 puan ile doçentlik başvuru kriterini tekrar sağladığından bahisle ilgili sınavın eşdeğer sınav olarak kabul edilmesi amacıyla yaptığı başvurunun reddine yönelik … tarih ve E…. sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Mahkemelerinin 24/02/2021 tarihli ara kararı ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'na, YÖKDİL sınavının doçentlik başvuruları esnasında YDS'ye eşdeğer sınav olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin sorulduğu, anılan idarenin 04.03.2021 tarihli cevabında, YÖKDİL'in doçentlik başvurusunda geçerliliği olan bir sınav olduğu, konuya ilişkin Yükseköğretim Yürütme Kurulu'nun 01/02/2017 tarihli toplantısında bu yönde karar alındığının belirtildiği, buna göre YÖKDİL Sınavı'nın mevzuatta öngörülen eşdeğerlik şartlarını sağladığı ve bu sınavdan 2547 sayılı Kanun'un 24. maddesinde belirlenen yeterli ve asgari yabancı dil puanı üzerinde bir puan aldığı görülen davacının, girmiş olduğu YÖKDİL sınav sonucunun YDS ile eşdeğerliliğinin bulunmadığından bahisle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; dava konusu işlemin; davacının YÖKDİL'den aldığı 63,75 puan ile doçentlik başvuru kriterini tekrar sağladığından bahisle söz konusu sınavın eşdeğer sınav olarak kabul edilmesi amacıyla davalı ÖSYM'ye yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemi olduğu, yargısal denetim ve istinaf incelemesinin de bu kapsamda yapıldığı, davacının 6114 sayılı Kanun'un 9/8. maddesi uyarınca Haziran, Temmuz aylarında e-YDS veya Eylül ayında yapılacak 2017 - YDS Sonbahar dönemine eşdeğer sınav hükmünde olmak üzere çağrılmasına ilişkin ÖSYM Yönetim Kurulu'nun … tarih ve .. sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada, ... İdare Mahkemesinin dava konusu işlemin iptali yönündeki kararına karşı temyiz yoluna başvurulması üzerine, söz konusu kararın, Danıştay Sekizinci Dairesinin 09/10/2018 tarih ve E:2018/3194, K:2018/5509 sayılı kararı ile kaldırıldığı ve davanın kesin olarak reddine karar verildiği, bu haliyle, davacının ÖSYM Yönetim Kurulu'nun 01/06/2017 tarih ve 2017/12 sayılı kararıyla eşdeğer sınav hükmündeki YDS sınavına çağrılmasının kesinleştiği, dolayısıyla İdare Mahkemesi kararında belirtilen Danıştay Sekizinci Dairesi kararının davacının emsali niteliğinde olmadığı hususu ile her ne kadar, Yükseköğretim Yürütme Kurulu'nun 01/02/2017 tarihli toplantısında YÖKDİL'in doçentlik başvurusunda geçerliliği olan bir sınav olduğuna ilişkin karar alınmış ise de, işbu davada uyuşmazlığın, doçentlik başvuru koşulu olan yabancı dil puanının sağlanıp sağlanmadığına ilişkin olmaması; YÖKDİL sınavının YDS sınavına eşdeğer sayılıp sayılmayacağına ilişkin olması ve yukarıda bahsolunan Doçentlik Yönetmeliği hükümlerine göre doçentlik başvurularında kabul edilecek yabancı dil sınavlarını belirleme yetkisinin münhasıran Yükseköğretim Kuruluna ve yapılacak başvuruları değerlendirme yetkisinin de Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı'na verilmiş olması; ÖSYM Başkanlığı'nın herhangi bir sınavı doçentlik kriteri olarak belirleyebilmek açısından bir yetkisinin de bulunmaması karşısında, söz konusu Yükseköğretim Yürütme Kurulu kararının uyuşmazlığı etkileyen bir yönünün bulunmadığı, diğer taraftan, UYAP kayıtlarının incelenmesinden, YDS ile YÖKDİL sınavının eşdeğer kabul edilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin ve bu işlemin dayanağı olan 25.02.2016 tarihinde güncellenen "Yabancı Dil Sınavları Eşdeğerlikleri Tablosunun" iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılan davada; Danıştay Sekizinci Dairesinin 12/05/2020 tarih ve E:2019/4361 sayılı kararı ile yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verildiği hususları birlikte dikkate alındığında, dava konusu işlemde hukuka aykırılık ve aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin, davacının Danıştay Sekizinci Dairesinin 09/10/2018 tarih ve E:2018/3194 K:5509 sayılı kararının gereklerini yerine getirdiğine ilişkin başvurusunun reddedilmesine yönelik olduğu halde temyize konu kararda davalı idareye yapılan başvurunun doçentlik başvurusu olarak değerlendirilmesinin hukuka aykırı olduğu, Yükseköğretim Kurulunun doçentlik başvurularında merkezi yabancı dil olarak YÖKDİL sınavını YDS'ye eşdeğer bir sınav olarak kabul ettiğine yönelik 01.02.2017 tarihli kararının Bölge İdare Mahkemesince dikkate alınmadığı, Danıştay Sekizinci Dairesinin 04.07.2019 tarih ve E:2019/5211 K:2019/6637 sayılı kararının somut olaya emsal teşkil edecek nitelikte olduğu, öte yandan davalı idarece olağandışı olarak nitelendirilen sınavın ÜDS sınavı olduğu, bu sınavın muadilinin gerek soru sayısı gerekse sağlık, sosyal ve fen bilimleri alanlarında yapılması nedenleriyle YÖKDİL sınavı olduğu, davalı idarenin YÖKDİL sınav sonucunu kabul etmemesini haklı kılacak hiçbir hukuki sebebin bulunmadığı belirtilerek temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacının talebinin doçentlik başvurusu özelinde YÖKDİL sınavının eşdeğer sınav olarak kabul edilmesine yönelik olduğu, İdare Mahkemesinin karar gerekçesinin hem dava konusu işlem hem de davacının talebinden ayrık bir durumu ifade ettiği, doçentlik başvuru kriterlerini belirleme yetkisinin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına ait olduğu, buna karşın YÖKDİL ile YDS'nin eşdeğer sayılmasının ise tamamen farklı bir durum olduğu, bu hususta Danıştay Sekizinci Dairesi Başkanlığının 2019/4361 esasına kayıtlı olarak görülen bir davanın mevcut olduğu, öte yandan Yabancı Dil Sınavlarının Eşdeğerliklerini Belirleme Yönergesinin 4. maddesinde, Başkanlığın yaptığı yabancı dil sınavlarının uluslararası yabancı dil sınavlarıyla eşdeğerliğinin Eşdeğerlik Çalışma Komisyonu raporlarına dayalı olarak Yönetim Kurulu kararı ile belirleneceği hüküm altına alındığından idarenin kanuniliği ilkesi gereğince ÖSYM Başkanlığı tarafından yapılan YDS sınavının ulusal bir yabancı dil sınavı olan YÖKDİL'e eşdeğer sayılmasının yürürlükteki mevzuat kapsamında mümkün olmadığı, diğer taraftan davacı YÖKDİL'den 55 puan aldığı dönemde söz konusu sınavın ÖSYM Başkanlığı tarafından yapılmaması nedeniyle bu hususta açtığı davasının reddedildiğini ifade etmekte ise de; … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararında da belirtildiği üzere sınavın ÖSYM Başkanlığı tarafından yapılmış olmasının YDS'ye eşdeğer sayılması için tek başına yeterli olmadığı, aynı zamanda Yönetim Kurulu tarafından da eşdeğerliğinin belirlenmesi gerektiği, bu nedenle davacının YÖKDİL sınavının ÖSYM Başkanlığı tarafından yapılmaya başlandığı tarihten sonra girdiği sınavdan almış olduğu puanın da söz konusu ret gerekçesi karşısında farklı bir anlam ifade etmeyeceği, YÖKDİL sınavının yükseköğretim kurumlarında akademik dil yeterliliği puanı isteyen lisansüstü eğitim ve doçentlik sınavına başvurularda ya da üniversitelerce akademik yükseltmelerde esas alındığı davacının bu sınavın doçentlik kriterini sağladığına yönelik açıklamalarının da Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının mevzuatına tabi olduğu, bu nedenlerle temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) üzerinden kimlik bilgileri gizlenerek yapılan … tarih … sayılı başvuru üzerine davalı idarece söz konusu ihbara yönelik incelemede, davacının 2002-2008 yılları arasında 13 kez yabancı dil sınavına katıldığı, bunlardan en düşük 33,750; 2008 ÜDS-1 sınavı hariç en yüksek 56,250 puan aldığı, 8 yıllık ortalamasının 44,90 puan iken, 2008 ÜDS Mart Döneminden 78,750 puan almasının hayatın olağan akışına
aykırı olduğu değerlendirilerek davacının 6114 sayılı Kanunun 9/8. maddesi uyarınca 01/06/2017 tarih ve 2017/12 sayılı ÖSYM Yönetim Kurulu kararı ile eşdeğer sınava çağrılmasına karar verilmiştir.
Bu işlemin iptali istemiyle … İdare Mahkemesi'nin … esasına kayden açılan davada, anılan Mahkemenin … tarih ve E:… K:…. sayılı kararı ile 2008 yılı ÜDS Mart Dönemi için davacının sınav sorularını önceden ele geçirdiği veyahut kopya çektiği ya da sınavın tümü ile ilgili soruların önceden alındığı, toplu olarak kopya çekildiği vs. gibi herhangi bir durumun bu sınav bakımından mevcut olmamasına rağmen sadece davacının daha önceden girdiği sınavlarda aldığı notlar kıyaslanarak davaya konu işlemin tesis edilmesinin hukuki güvenlik ilkesini ihlal edeceği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay Sekizinci Dairesinin 09.10.2018 tarih ve E:2018/3194 K:2018/5509 sayılı kararı ile 6114 sayılı Kanun'un 9. maddesinin 8. fıkrasının lafzından, amacından ve gerekçesinden geçmişe etki yasağının dışına çıkılarak önceki olay, işlem ve eylemlere etki edecek şekilde bir düzenleme getirildiği anlaşıldığından; eşdeğer sınava çağırılmaya yönelik tesis edilen dava konusu işlemde hukuk devleti ilkesi ile kanunların geriye yürümezliği ilkesine aykırı davranıldığı yönündeki iddialara itibar edilemeyeceği, düzenlemeyle sınavlardan sonra incelenen sınav belgelerinde, elektronik kayıtlarda veya yapılan analizlerde olağandışı bulgulara rastlanması hâlinde adayların Yönetim Kurulu kararıyla eşdeğer sınava çağrılabilecekleri hususunda davalı idareye takdir hakkının tanındığı, adayın eşdeğer sınava çağrılabilmesi için sınav sonuçlarında olağandışı bulgulara rastlanılmış olmasının yeterli olduğu, bunun dışında adayın kopya çektiğine yahut kendisi yerine bir başka adayın sınava girdiğine yönelik herhangi bir tespitte bulunulmasının gerekli olmadığı, somut olayda davalı idareye tanınan takdir yetkisinin de kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanıldığı gerekçesiyle İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine kesin olarak karar verilmiştir.
Belirtilen yargısal süreç sonunda kesinleşen yargı kararının uygulanmasını teminen davalı idarece 16.02.2019 tarihinde uygulanacak olan e-YDS 2019/02 sınavına Ankara'da katılmak üzere … tarih ve … sayılı işlemle davacının tekrar eşdeğer sınava davet edildiği, davacının talebi doğrultusunda sınav tarihinin ertelenerek 20.04.2019 tarihinde yapılacak olan e-YDS 2019/03 olarak belirlendiği, ancak davacının sağlık sorunu sebebiyle belirtilen tarihteki sınava katılım sağlayamadığı, bu hususta Dicle Üniversitesi Hastanesinden alınan ve 18.04.2019-01.06.2019 tarihleri arasında istirahatli olduğunu belirtir raporun davalı idareye sunulduğu, öte yandan 02.04.2019 tarihli başvurusunda ise 12.04.2017 tarihli BİMER başvurusu ile hakkında şikayette bulunan kişinin 21.03.2019 tarihli CİMER başvurusu ile ihbarını geri çektiği, durumunun yeniden değerlendirilmesini istediği, ayrıca yargı kararının gereğini yerine getirmek üzere katılmış olduğu 2019 İlkbahar Dönemi YÖK-DİL sınavından 55 puan aldığı, Doçentlik Yönetmeliğinde yer alan asgari dil puanı şartını sağladığı, yapılacak değerlendirmede bu hususun da göz önünde bulundurulması istemiyle yaptığı başvuru, davalı idarece yasal süresi içinde cevap verilmemek suretiyle zımnen reddedildiği, bu işlemin iptali istemiyle ... İdare Mahkemesinin ... esasına kayden açılan dava devam etmekte iken 23.03.2020 tarihli başvuru ile bu defa YÖK-DİL sınav koordinasyonunun Anadolu Üniversitesinden ÖSYM Başkanlığına verilmesi ve YÖK-DİL sınavının ÖSYM Başkanlığı tarafından yapılmaya başlanması
sebebiyle 01.03.2020 tarihli YÖK-DİL sınavına katılarak 63,75 puan aldığını, doçentlik başvuru kriterini yeniden sağladığı ve eşdeğer sınav olarak sayılması talebinde bulunduğu, söz konusu talebinin 01.04.2020 tarih ve E.4016 sayılı işlemle 6114 sayılı Kanunun 7/6. ve 9/8. maddeleri ile Yabancı Dil Sınavlarının Eşdeğerliklerini Belirleme Yönergesinin 4. maddesi dayanak gösterilerek reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6114 sayılı Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi Hizmetleri Hakkında Kanun'un;
"Tanımlar" başlıklı 2. maddesinin (d) bendinde, "Eşdeğer sınav: Başkanlık tarafından aynı veya farklı zamanlarda farklı sorularla yapılan, ancak adaylara sağladığı haklar bakımından eşit sonuçlar verdiği Yönetim Kurulu kararı ile belirlenen birden fazla sınavı (...) ifade eder." hükmü;
"Temel ilkeler" başlıklı 7. maddesinin 6. fıkrasında, "Başkanlık tarafından farklı zamanlarda yapılan sıralama veya seviye tespit sınavlarının eşdeğerliği, her bir sınav sonucunun geçerlilik süresi ile Başkanlığın yaptığı yabancı dil sınavlarının uluslararası yabancı dil sınavlarıyla eşdeğerliği, ilgili uzman raporlarına dayalı olarak, Yönetim Kurulu kararı ile belirlenir. (...)" hükmü;
"Sınav güvenliği" başlıklı 9. maddesinin 09.12.2016 tarih ve 29913 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6764 sayılı Kanun'un 71. maddesi ile eklenen 8. fıkrasında, "Sınavlardan sonra incelenen sınav belgelerinde, elektronik kayıtlarda veya yapılan analizlerde olağandışı bulgulara rastlanması halinde adaylar, maliyeti Başkanlık tarafından karşılanmak üzere Yönetim Kurulu kararı ile eşdeğer sınava çağrılabilir. Adayın sınavının geçerli sayılıp sayılmayacağına eşdeğer sınav sonuçlarına bakılarak Yönetim Kurulu tarafından karar verilir. Çağrıya rağmen eşdeğer sınava katılmayan adayın sınavı geçersiz sayılır." hükmü yer almıştır.
Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin "Başkan, Başkan yardımcıları ve Yönetim Kurulu" başlıklı 348. maddesinin 6. fıkrasının (d) bendinde, "Gerekli hâllerde sınavların kısmen veya tamamen iptaline, ertelenmesine, adayların eşdeğer sınavlara alınmasına veya aday işlemlerinin geçersiz sayılmasına ve sorumlular hakkında gerekli işlemlerin başlatılmasına karar vermek", Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Yönetim Kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun "Doçentlik ve atama" başlıklı 24. maddesinde, "a) Doçentlik başvuruları, Üniversitelerarası Kurulca belirlenen takvime göre yılda en az iki kez yapılır. Doçentlik başvuruları için aşağıdaki şartlar aranır: (...) (2) Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen merkezi bir yabancı dil sınavından en az elli beş puan veya uluslararası geçerliliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen bir yabancı dil sınavından buna denk bir puan almış olmak; doçentlik bilim alanının belli bir yabancı dille ilgili olması halinde ise bu sınavı başka bir yabancı dilde vermek." hükmüne yer verilmiş, aynı kural 15.04.2018 tarih ve 30392 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Doçentlik Yönetmeliğinin "Başvuru zamanı, şartları ve usulleri" başlıklı 4. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde de yer almıştır.
Yabancı Dil Sınavlarının Eşdeğerliklerini Belirleme Yönergesinin "Amaç ve kapsam" başlıklı 1. maddesinde, "Bu yönergenin amacı, uluslararası yabancı dil sınavı düzenleyen kurum ve kuruluşlarca yapılan sınavların Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavına (YDS) eşdeğerlik taleplerinin değerlendirilmesi ve eşdeğerlik tespitine ilişkin usul ve esasları belirlemektir." hükmü; "Görev ve yetki" başlıklı 4. maddesinde ise, "6114 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca, Başkanlık tarafından farklı zamanlarda yapılan sıralama veya seviye tespit sınavlarının eşdeğerliği, her bir sınav sonucunun geçerlilik süresi ile Başkanlığın yaptığı yabancı dil sınavlarının uluslararası yabancı dil sınavlarıyla eşdeğerliği, Eşdeğerlik Çalışma Komisyonu raporlarına dayalı olarak, Yönetim Kurulu kararı ile belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
6114 sayılı Kanun'un 9. maddesinin 8. fıkrası, esasen davalı idarenin sınav güvenliğini sağlamak, gizlilik, tarafsızlık, bilimsellik ilkeleri çerçevesinde adaylara fırsat eşitliği sağlama ve haksız kazancın önüne geçmek amacıyla gerek adli soruşturmalar ve gerekse kurum içinde yapılan analizlerde sınav sonucu kuşkulu bulunan adayların eşdeğer sınava tabi tutulması amacıyla öngörülmüştür. Bu yönüyle davalı idare tarafından ülke çapında uygulanan sınav iş ve işlemlerinde kamu yararının ve kamu düzeninin etkin bir biçimde sağlanmasına yönelik getirilmiş bir düzenleme niteliğine sahiptir.
Söz konusu düzenlemeyle sınavlardan sonra incelenen sınav belgelerinde, elektronik kayıtlarda veya yapılan analizlerde olağandışı bulgulara rastlanması hâlinde adayların Yönetim Kurulu kararıyla eşdeğer sınava çağrılabilecekleri hususunda davalı idareye takdir hakkının tanındığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte Yasayla davalı idareye tanınan takdir hakkının yasanın yukarıda belirtilen getiriliş amacına ve kamu yararına uygun olarak kullanılması gerektiği, idareye yasayla getirilen takdir yetkisinin amacına uygun kullanılıp kullanılmadığının denetiminde ise idari işlemin dayandırıldığı maddi ve hukuki olayların işlemin tesis edilmesini gerektirecek düzeyde olup olmadığının yargı mercilerince araştırılması gerektiği açıktır.
Dava konusu uyuşmazlık, eşdeğer sınava çağrılması yargı kararı ile hukuka ve kamu yararına uygun bulunan davacının şüpheli bulunan 2008 ÜDS Mart Dönemi sınav sonucunu doçentlik başvurusunda kullandığından bahisle Yükseköğretim Kurulu'nun 01.02.2017 tarihli toplantısında doçentlik başvurularında YÖK-DİL sınav sonuçlarının kabul edileceğine ilişkin kararı çerçevesinde doçentlik başvuru kriterlerini yeniden sağladığını belirterek 6114 sayılı Kanunun 9/8. maddesinde belirtilen olağandışılık olgusunun bertarafı amacıyla girmiş olduğu 01.03.2020 tarihli YÖK-DİL sınavından aldığı 63,75 puanı sunarak durumunun yeniden değerlendirilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali isteminden kaynaklanmaktadır.
Bölge İdare Mahkemesince, Doçentlik Yönetmeliği hükümlerine göre doçentlik başvurularında kabul edilecek yabancı dil sınavlarını belirleme yetkisinin münhasıran Yükseköğretim Kuruluna ve yapılacak başvuruları değerlendirme yetkisinin de Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı'na verildiği, ÖSYM Başkanlığı'nın herhangi bir sınavı doçentlik kriteri olarak belirleme yetkisinin bulunmadığı, "Yabancı Dil Sınavları Eşdeğerlikleri Tablosunun" iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılan davada; Danıştay Sekizinci Dairesinin 12/05/2020 tarih ve E:2019/4361 sayılı kararı ile yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verildiği ve
davacının ÖSYM Yönetim Kurulu'nun 01/06/2017 tarih ve 2017/12 sayılı kararıyla eşdeğer sınav hükmündeki YDS sınavına çağrılmasının yargı kararı ile kesinleştiği gerekçelerine yer verilmiş ise de; davacının başvurusu, YÖK-DİL sınavının YDS veya e-YDS'ye eşdeğerliğinin sağlanması istemine ilişkin olmadığı gibi YÖK-DİL sınavından alınan puanla davalı idareye doçentlik kriterlerini sağladığından bahisle yapılan başvuru olarak da değerlendirilemeyeceğinden hatalı değerlendirmeye dayalı olarak verilen kararda yasal isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan eşdeğer sınav kapsamında davalı idare tarafından yapılan YDS ve e-YDS sınavlarının 6114 sayılı Kanunun 9/8. maddesi çerçevesinde olağandışılık tespiti yapılan hususların ortadan kaldırılması amacına yönelik gerçekleştirilen sınavlar olduğu, aynı Kanunun 2. maddesinde de eşdeğer sınavın "Başkanlık tarafından aynı veya farklı zamanlarda farklı sorularla yapılan, ancak adaylara sağladığı haklar bakımından eşit sonuçlar verdiği Yönetim Kurulu kararı ile belirlenen birden fazla sınavı" ifade eden sınavlar olarak tanımlandığı hususunda kuşku bulunmamakta ise de; 6114 sayılı Kanun'un 9/8. maddesi ile getirilen düzenlemede nihai amacın, sınavlarda olağandışı bulgulara rastlanılması durumunda bu olağandışı bulguların bertaraf edilmesi olduğu, özellikle doçentlik başvurularında kullanıldığı belirlenen ve olağandışı bulunan sınavlarla ilgili olarak söz konusu kuşkunun ortadan kaldırılmasına imkan verebilecek bir sınav olan YÖK-DİL sınavının da yapılacak değerlendirmede dikkate alınması gerektiği, buna göre davacının şüpheli bulunan 2008 ÜDS Mart Dönemi sınavına Doçentlik başvurusunda bulunmak amacıyla girdiği de dikkate alındığında, doçentlik başvuru koşullarının belirlendiği 2547 sayılı Kanun'un 24. maddesinde belirlenen yeterli ve asgari yabancı dil puanı şartını sağladığı görülen davacının başvurusunun YÖK-DİL'in YDS'ye eşdeğer sayılması talebi gibi değerlendirilerek istemin reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 17/02/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X)- Dava dosyasında yer alan dava konusu işlemde davalı idarece "...Başkanlığımızca yapılan YDS'nin ulusal bir yabancı dil sınavı olan YÖKDİL'e eşdeğer sayılmasının yürürlükteki mevzuat kapsamında mümkün olmaması nedeniyle, talebinizin karşılanması mümkün değildir." denilmiş, davacı da bu işlemin iptali istemiyle bakılan davayı açmıştır.
Bölge idare Mahkemesi de gerek dava konusu işlemin içeriği gerekse davacının talebi çerçevesinde davaya bakmış ve kanaatimizce usul ve esas bakımından hukuka uygun karar verilmiştir.
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.