Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2348
Karar No: 2019/4042
Karar Tarihi: 22.05.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2348 Esas 2019/4042 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/2348 E.  ,  2019/4042 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 31/10/2017 tarih ve 2014/494-2017/812 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı şirket vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, 2006 yılından itibaren faaliyet gösteren davalı şirketin %51 payını devir alarak şirkete ortak olduğunu, 5 yıl geçmesine rağmen kendisine herhangi bir kar payı ödenmediğini, şirket yönetimiyle ilgili kendisine bilgi verilmediği, şirket hesaplarını incelemesinin sağlanmadığını, ihtarname keşide etse de sonuç alamadığını ileri sürerek davalı şirketin feshine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamada iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şirket ana sözleşmesi 12. maddesine aykırı olarak ortaklara kar payı dağıtımı yapılmadığı, davacı payının gerçek değerinin 114.814,65 TL olduğu, tanıkların dinlendiğini, davalı vekiline davalıya ait tüm defter ve bilançolarını ibraz etmesi için HMK 220/3, 222/5 madde ihtarını içeren bir aylık kesin süre verildiği, davalı vekili tarafından şirketin 2012-2013-2014 yıllarına ait defterler ve belgelerin zayi olduğunu tespiti için Van SHM"nin 2016/566 sayılı dosyasından açıldığının beyan edildiği, açılan davanın kabulüne karar verildiği, davacıya verilen kesin süre rağmen karara karşı kanun yoluna başvurmadığı, davalının saklama yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşıldığından davacı talebinin yerinde olduğu, haklı sebeplerin oluştuğu, ihtarname ve dava dilekçesindeki beyanlardan davacının asıl isteğinin şirketten çıkma yönünde olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davalı şirkete yönelik davanın kabulüne, davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına ve çıkma payı 114.814,65 TL"nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına, davalı ...’e yönelik davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
    Dava, dava tarihi itibariyle iki ortaklı limited şirketten çıkma olmaması nedeniyle fesih istemine ilişkindir. Mahkeme, davacının ihtarname ve dava dilekçesi içeriğine göre asıl talebinin şirketten çıkma yönünde olduğunu kabul ederek, davalı şirkete yönelik davanın kabulüne, diğer davalı aleyhine açılan davanın reddine karar vermiştir.
    6102 sayılı TTK’nin 638/2. maddesi “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.” hükmünü haizdir. Benzer düzenleme yürürlükten kalkan 6762 sayılı TTK 551/2 maddesinde de bulunmaktadır. Anılan düzenleme ile ortağa haklı sebeplerin varlığı halinde çıkma davası açabilme olanağı tanınmıştır. Ancak “haklı sebeplerin” nelerden ibaret olduğuna değinilmemiştir. Bu nedenle çıkma isteğinde bulunan ortağın öne sürdüğü sebep veya sebeplerin gerçekten var olup olmadığını yahut haklı olup olmadığını mahkeme değerlendirecektir.
    Davacı, haklı sebep olarak kendisine bilgi verilmediği, şirket kayıt ve defterlerini inceleyemediği ve kar payı verilmediğine dayanmışsa da, işbu davadan evvel davalıya herhangi bir şekilde bu yönde bir talep yönelttiğine ilişkin bir delil ibraz etmemiş ve bu nedenle iddiasını ispatlayamamıştır. Ayrıca, mahkemece, davalı şirketin ticari defterlerini ibraz etmemesi sebebiyle davacı iddialarının sabit olduğu kabul edilmiş ise de, davacı tarafından haklı sebep olarak ileri sürülen kendisine bilgi verilmemesi, kayıt ve defterlerin incelenemediği iddiaları defter incelemesi ile değerlendirilebilecek hususlar değildir. 6102 sayılı TTK"nın 616. madde (6762 sayılı TTK"nin 539/4.) hükmüne göre de, genel kurulca kar payının dağılması yönünde karar verilmedikçe, kar payının dağıtılması da mümkün bulunmamaktadır. Karın dağıtılmasında anasözleşmedeki hükümlerin de ayrıca dikkate alınması gerekmektedir. Bu durumda, davacının haklı sebep olarak ileri sürdüğü iddiaları ispatlayamadığı dikkate alınarak davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekilinin temyiz isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının anılan davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 22/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi