Esas No: 2021/6925
Karar No: 2022/885
Karar Tarihi: 17.02.2022
Danıştay 4. Daire 2021/6925 Esas 2022/885 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2021/6925 E. , 2022/885 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/6925
Karar No : 2022/885
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av…
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Tekstil Turizm Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle hazırlanan vergi inceleme raporu uyarınca re'sen tarh edilen 2009 yılı tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Bölge İdare Mahkemesince; davacının 2009-2012 yasal defter ve belgeleriyle uyumlu verilerin yer aldığı sabit diskte, yine aynı kullanıcılar tarafından farklı zamanlarda girilmiş defterlerde kayıtlı satış bilgilerinden farklı verilerin yer alması, davacının birtakım gelirlerini kayıt ve beyan dışı bıraktığı yönünde şüphe oluşturduğu, ancak kayıtdışı hasılatın tespitinde fire hesaplaması, ilgili sektörde faaliyet gösteren kuruluşların verilerine dayalı olarak gerçekleştirilmiş randıman hesaplaması, Ticaret odası ve meslek kuruluşlarından sektör kârlılığı araştırması yapılmadığı, davacının maliyetlerinin dikkate alınmadığı, yeterli araştırma ve incelemenin yapılmadığı, incelemenin tahmin ve kanaate dayalı olduğu, kayıtdışı hasılatın somut ve hukuken kabul edilebilir bir şekilde tespit edilemediğinden dolayı yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına karşı yöneltilen temyiz istemi Vergi Dava Daireleri Kurulunun 28/04/2021 tarih ve E:2021/380, K:2021/668 sayılı kararı ile bozmaya uygunluk yönünden reddedilerek uyuşmazlığın bozma kapsamı dışında kalan hükümlerine ilişkin temyiz incelemesinin yapılması için Kurulca Dairemize gönderilen dosyada Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delil ile ispatlanabileceği; 141. maddesinde de, inceleme esnasında lüzum görülen hallerde vergilendirme ile ilgili olaylar ve hesap durumlarının ayrıca tutanaklar ile tespit ve tevsik olunabileceği, ilgilinin itiraz ve mülahazalarının (açıklamalarının) varsa bunların da tutanağa geçirileceği, bu suretle düzenlenen tutanakların bir nüshasının mükellefe veya nezdinde inceleme yapılan kimseye bırakılmasının zorunlu olduğu kurala bağlanmıştır.
Vergilendirmede ispatlama, her türlü delilin serbestçe kullanılması ve ekonomik gereklere göre değerlendirilmesi suretiyle yapılmaktadır. Zira, vergi matrahının ve vergiye tabi olayların tespiti ve ispatlanması, bu olaylara ilişkin her türlü delilin serbestçe kullanılması ile mümkün olabilmektedir. Bu bakımdan, maddi ve biçimsel delil sisteminin uygulanması sonucu olarak vergi yasalarının uygulanmasında, vergi güvenliği ve vergi adaleti yönünden ortaya çıkan sakıncaları gidermek amacıyla, vergi usul hukukunda serbest delil sistemi benimsenmiştir. Bu amaca uygun olarak da 213 sayılı Kanunun 3/B maddesinin ilk fıkrasında, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemlerin gerçek mahiyeti ve oluş şeklinin esas alınacağı ilkesi açıklanarak vergi uygulamalarında her şeyden önce olayın, gösterildiği şekilde değil gerçek yönüyle ele alınması ve buna göre işlem yapılması gerektiği belirtilmiş, ikinci fıkrasında ise vergiyi doğuran olay ve işlemlerin gerçek mahiyetinin her türlü delille ispatlanabileceği söylenmek suretiyle, şimdiye kadar kabul edildiği üzere, ispatlamanın sadece defter ve belge gibi maddi ve şekli delillerle değil, her türlü delil ile tespit edilebileceği öngörülmüştür. Böylece vergiye tabi olay ve işlemlerin defter, kayıt ve belge gibi maddi delillerle ispat olunabileceği gibi bu olay ve işlemler bunlar dışında kalan her türlü ispatlama araçlarıyla da tespit edilebileceğine olanak sağlanmıştır. Uygulamada da, genellikle yargı organlarınca kabul edilen; yükümlünün bildirimleri ve beyanları, defter, kayıt ve belgeleri, hukuka uygun düzenlenen özel sözleşmeler, ikrar, olayla ilgili olan ve husumet bulunmayan tanık beyanları, bilirkişi raporları, fiili envanter vb. unsurlar ispatlamada, belirleyici ölçüde, delil olarak kabul görmüştür.
Dosyanın incelenmesinden, davacı hakkında … tarih ve … , … , … sayılı vergi inceleme raporunun düzenlendiği, raporda davacı şirketin gerçek satışlarıyla kanuni defterlere kaydettiği satışlarının karşılaştırılması sonucu tespit edilen kayıtdışı satış tutarının 3.049.155,03-TL olarak gerçekleştiği, bu durumun mükellefin kayıtdışı satışlarına ilişkin fatura düzenlemediğini ve bunları kanuni defterlerine hasılat olarak kaydetmediğini gösterdiği, kayıtdışı hasılat tutarları bilinmekle beraber bu satışlarla ilgili olarak şirketlerin katlanmış olduğu alış ya da maliyet tutarlarının bilinmediği, alış ve satış miktarları arasında randıman hesaplamasında bir uyumsuzluğun olmadığı, defter kayıtlarında yer alan alımlarının tamamının yine defter kayıtlarında yer alan ve satışa konu edilen alımlar olduğu, bu durumun şirketin kayıtdışı olarak yaptığı satışlarla ilgili alışların da kayıtdışı olarak gerçekleştirildiğini gösterdiği, net satış kârının hesaplanması amacıyla şirketin beyan tablosunda gösterilen satış tutarları ile satılan mal maliyetinden 2009 yılı için hesaplanan kârlılık oranının %32,58 olduğu, kayıtdışı satış tutarına karlılık oranını uygulanarak beyan dışı bırakılan kazanç tutarının 993.414,71-TL olarak hesaplandığı, bu matrah farkı ilgili dönem beyanlarına ilave edilerek ilave edilen matrah farkı üzerinden %20 oranında hesaplanan 198.682,94-TL tutarında kurumlar vergisinin davacı şirket adına re'sen tarh edildiği, defterlerin vergi matrahını azaltmak amacıyla farklı ortamda tutulması VUK 359'uncu maddesi uyarınca kaçakçılık suçunu oluşturduğundan kurumlar vergisi tutarının üç katı oranında vergi ziyaı cezasının kesildiği anlaşılmıştır.
Bakılmakta olan davada ilgili yasa kuralları ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davacının 2009-2012 yasal defter ve belgeleriyle uyumlu verilerin yer aldığı sabit diskte, kullanıcılar tarafından farklı zamanlarda girilmiş defterlerde kayıtlı satış bilgilerinden farklı verilerin yer aldığı, davacının birtakım gelirlerini kayıt ve beyan dışı bıraktığı konusunda bir ihtilaf bulunmadığı, ayrıca dava konusu matraha ilişkin olarak beyan dışı bırakılan hasılat tutarının bilindiği ancak bu satışlara ilişkin maliyet tutarının bilinmediğinden ötürü şirketin kendi beyanlarından yola çıkılarak hesaplanan kârlılık oranı esas alınarak bulunan matrah farkı üzerinden tarh edilen vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.