Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/28238
Karar No: 2018/8908
Karar Tarihi: 03.10.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/28238 Esas 2018/8908 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/28238 E.  ,  2018/8908 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ..."un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı, 2008 yılında davalı ile aralarında vekalet ilişkisi kurulduğunu, davalının bazı dosyalarını takip ettiğini, dosyalardan birinin halen derdest olduğunu, diğerinin ise sonuçlandığını, davalının kendisini 25.06.2012 tarihinde haksız olarak azlettiğini, hak ettiği vekalet ücretlerinin ödenmediğini, 21.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesiyle talebini 48.750,00 TL olarak arttırmıştır.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, taraflar arasında kurulmuş olan vekalet ilişkisinden doğan ücretin tazmini talebine ilişkindir. Taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki vekalet ilişkisi 2008 yılında başlamış olduğuna göre 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 164. maddesinin 4. fıkrası uygulanacaktır. Bu maddeye göre "avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde, değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarının incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin %10"u ile %20"si arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır." düzenlemesi getirilmiştir. Somut olayda mahkemece bu düzenleme doğrultusunda %15 üzerinden hesaplama yapılan bilirkişi raporuna göre sonuca gidilmiş ise de, alt sınırdan ayrılan mahkemenin bunu gerekçelendirmesi gerekmektedir. Gerekçe yazılmadan kanunda yazılı %10 olan alt sınırdan ayrılmak suretiyle hesaplama yapılması ve bunun sonucuna göre hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    2-Davacı eldeki davayla, haksız şekilde azledildiğini iddia etmiş, davalı ise, davacı avukatın eşinin ailesinden kendisine kalan taşınmazlarla ilgili eşinin kardeşleri ile arasında görülen davalarda kendisini temsil ettiğini, davacı avukatı da eşinin bulduğunu, ancak bir süre sonra eşi ile arasında anlaşmazlıklar baş gösterdiğini ve boşanmaya karar verdiklerini, bunun üzerine eşinin kardeşlerinin yanında yer aldığını, bu süreçte davacı avukatın da onlarla birlik içinde hareket ettiğini, bunu anladığında davacıyı azlettiğini, azilden sonra eşi tarafından kendisine karşı açılan boşanma davasında davacının eşini vekil olarak temsil etmeye başladığını, bu davada davacı avukatın oğlunun kendisine karşı tanıklık yaptığını, davacının bu tür güven sarsıcı hareketleri nedeniyle haklı olarak azledildiğini savunmuştur. Mahkemece, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak davalının bu savunmaları üzerinde yeterince durulmadan özellikle bu konuda davacı avukat hakkında ... Baro Dsiplin Kurulu tarafından da kınama cezası uygulandığı, verilen bu kararın Barolar Birliği tarafından da onandığı da dikkate alınmak suretiyle tarafların tüm iddia ve savunmaları üzerinde ayrıntılı şekilde durularak azlin haklı mı haksız mı olduğu konusunda denetime elverişli bir rapor da alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    3-Ayrıca, davalı tarafından davacı avukata havale yoluyla bir kısım ödemeler yapıldığı savunulmuş, davalıya ait hesap hareketleri dosyaya celbedildiği halde bu deliller üzerinde inceleme yapılmadan, vekalet ücreti olarak yapılmış bir ödeme olup olmadığı üzerinde durulmadan sonuca gidilmiştir. O halde, mahkemece, davalının ödemeye ilişkin savunmaları yönünden de inceleme yapılıp gerekirse bu konuda bilir kişi raporu da almak suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    4-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
    SONUÇ: Yukarıda 1., 2. ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 4. bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 1.350,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi