6. Ceza Dairesi 2015/1782 E. , 2018/2391 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Diğer temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
1-) Katılan ... 05.03.2013 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığında alınan ifadesinde özetle; "yaklaşık bir yıl önce rent a car işi yapan sanıklar ... ve ..."den araç kiraladığını ve aracı teslim ettiğinde aracın arızalı olduğunu söyleyerek sanıkların kendisine boş senet imzalattıklarını, daha sonra söz konusu senedi 350.000.-TL bedelli olarak doldurup icraya koyduklarını, yapılan icra takibine karşı yapmış olduğu itirazının senede karşı yazılı delil sunamadığı için reddedildiğini, daha sonra menfi tespit davası açtığını ve davanın henüz neticelenmediğini, ayrıca sanıklar hakkında açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçundan kamu davası açıldığını,
12/02/2012 tarihinde evinin önünde markete giderken dört kişinin kendisini "biz ... ve ... adamlarıyız, yarın yeni bir sözleşme imzalayacaksın, imzalamazsan eşini kaçırırız, onu kötü yollarda pazarlarız, imzalamazsan seni de eşini de öldürürüz" diyerek tehdit ettiklerini, bir gün sonra sanık ... ... avukatı tanık ..."ın ofisinde bir önceki gün yaşadıklarından korkarak 13/02/2013 tarihli protokolü imzalamak zorunda kaldığını, tehdit edildiği sırada yalnız olduğunu" beyan ettiği;
Tanıklar ... ve ..."in alınan beyanlarında özetle "katılan ... ile beraber 13.02.2013 günü avukatlık ofisine gittiklerini orada sunulan protokolü katılanın kendi rızasıyla imzaladığını herhangi bir baskı zorlama olmadığını beyan ettikleri, ayrıca tanık ... katılan ..."in 12.02.2013 günü protokolden önce kendisini tehdit ettiklerini ancak tehdit eden kişileri tanımadığını, onların kendisine avukatlık bürosuna gidip protokol imzalamasını söylediğini, kendisinin de "imzalama Savcılığa git şikayet et" demesine rağmen katılanın "bu yaştan sonra kimseyle uğraşmak istemiyorum" deyip, kendi rızasıyla protokolü imzaladığını" yönünde bir açıklamaya da yer verdiği,
Sanık ..."nin vekili olarak görev yapan tanık ..."ın alınan beyanında özetle "katılan ... ile sanığın sürekli bürosuna geldiklerini, daha sonra kendi aralarında anlaşarak protokol imzaladıklarını, kendi bürosunda davaya konu protokolün imzalandığını, önceden sanık ..."nin imzaladığını daha sonra tanık ..."e telefon açarak sanık ..."ın protokolü imzaladığını haber verdiğini ve katılanın da gelip imzaladığını, kendisinin herhangi bir tehdit olayına şahit olmadığını" beyan ettiği,
Sanık ..."un ise hüküm tarihinden sonra 01.02.2014"te katılan ..."ın eşi ..."a ait olduğu iddia edilen telefondan tanık ... tarafından kendisine bir takım mesajlar geldiğini ve bu mesajları da dosya arasına sunduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca;
Öncelikle; sanık ... hakkında açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçundan açılan kamu davası ile katılan ..."ın açtığı menfi tespit davası ve katılan ..."e karşı tehdit suçundan haklarında tefrik kararı verilen dört kişi ile ilgili evrakın akibeti yanı sıra tanık .... tarafından gönderildiği iddia olunan iletilerin detayları araştırılıp sonuçlarına göre, delillerin bir bütün halinde değerlendirilerek sanık ..."un hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yetinilip yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-) Sanık ..."nin hüküm tarihinden sonra, 28.11.2016 tarihinde öldüğünün UYAP sisteminden alınan sanığa ait nüfus kaydından anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddesi gereğince değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 29.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.