(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/5758 E. , 2012/1101 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebep olmaksızın feshedildiğini, feshin geçersizliğine, işe iadeye ve kanuni haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/2 b-d-h maddeleri gereğince iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının veznede çalıştırıldığı, olay günü davacının kasa gişe yetkilisi olmasına rağmen döviz efektiflerini müşterinin bankasına yatırması kendisine söylendiği halde yatıramayacağını, olayı bilmediğini amirine iletmesi nedeniyle amiri tarafından telefonda nasıl yapılması gerektiği hatırlatılıp görevini yapmasının istediği, ancak buna rağmen görevini yapmadığı, telefonu amirinin yüzüne kapattığı, yanına gelen amiri ile görevi yapması konusunda tartışma yaşandığı, davacının gişe içerisinde yüksek sesle bağırarak amirlerine ve işyerine karşı saygılı olmayan tavrı nedeniyle 4857 sayılı Kanun"un 25/2 d-h maddeleri gereğince iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davalı işveren tarafından temyiz edilmiştir.
İşçinin geçerli bir feshe neden olabilecek davranışları 4857 sayılı Kanun"un 25. maddesinde öngörülen ve işverene derhal fesih yetkisi tanıyan haklı nedenlerden farklıdır. Yargılama sırasında bu nedenlerin ağırlıkları her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. İşçinin iyiniyet ve ahlak kurallarına uymayan davranışı sonucunda iş ilişkisine devam etmek işveren açısından çekilmez hale gelmişse, diğer bir anlatımla güven temeli çökmüşse işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı doğar. Buna karşılık işçinin davranışı taraflar arasında bulunması gereken güven temelini çökertecek ağırlıkta bulunmamakla, iş ilişkisine devamı tam anlamıyla çekilmez hale getirmemekle birlikte, işin normal işleyişini bozuyorsa, işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkiliyor ve işverenden bu nedenle iş ilişkisini yürütmesi normal olarak beklenemiyorsa 4857 sayılı Kanun"un 18/1. maddesi gereği geçerli fesih hakkı doğar.
./..
- 2 -
Somut olayda, mahkemece davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun"un 25/II-d-h maddelerince haklı nedenle feshedildiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının iş sözleşmesinin sonlandırılmasına ilişkin olayın oluş şekli ile ilgili tutanak vs gibi yazılı belge bulunmaması, taraf tanıklarının beyanlarından yüksek sesle bağırma haricinde fiziki temasın bulunmadığının anlaşılması dikkate alındığında davacının eyleminin sataşma ağırlığında olmadığı, yine davacının döviz efektiflerini müşteri bankasına yatırmamasına yönelik eyleminin geçmişte de yapıldığına dair bir iddia bulunmaması, halihazırdaki olayın iddia edilen şekilde vuku bulduğunun davacı tarafından kabul edilmemesi ile aksi yönde delil de bulunmaması karşısında, verilen görevi yapmamakta ısrar ağırlığında olmadığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte her iki eylem dosya içeriğine göre birlikte değerlendirildiğinde, işin normal işleyişini bozduğu, işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkilediği ve işverenden bu nedenle iş ilişkisini yürütmesinin normal olarak beklenemeyeceği nedenleriyle 4857 sayılı Kanun"un 18/1. maddesi gereği geçerli fesih hakkının doğduğu düşünülmeden feshin geçerli nedenle yapıldığının kabulü yerine haklı nedenle yapıldığına dair yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkeme kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın işveren yönünden geçerli nedenle fesih şartları oluştuğundan REDDİNE,
3-Peşin alınan harcın mahsubu ile kalan 1,25 TL harcın davacıdan tahsiline,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 60,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 03.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.