11. Hukuk Dairesi 2018/2238 E. , 2019/4040 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20/06/2017 tarih ve 2015/447 Esas - 2017/243 Karar sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 22/02/2018 tarih ve 2017/1315-2018/178 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, cep telefonlarının çalınmasını en aza indirmek ve sektörü kayıt altına alarak devletin vergi kaybını önlemek için 2006 yılı başından itibaren Mobil Cihaz Kayıt Sistemi (MCKS) sisteminin kurulduğunu, "MCKS" ibaresinin 2005 yılından buyana davacı tarafından kullanıldığı gibi mevzuatta da aynı ifadenin kullanıldığını, “MCKS" bakım onarım ve geliştirme işlerine ilişkin hizmetlerin 2008-2012 yılları arasında dava dışı Oratech Teknoloji Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yürütüldüğünü, teknik şartname kapsamında geliştirilen ve üretilen tüm yazılım, uygulama, iş süreçleri ve benzeri ürünlerin fikri mülkiyet haklarının idareye ait olduğunun taraflar arasındaki sözleşmede düzenlendiği, ancak davalının 2008/33407 tescil numarası ile "MCKS", 2009/07109 tescil numarası ile de "MEIR" markasını adına tescil ettiridiğini, ayrıca 2008/05092 tescil numaralı "Mobil cihaz kaydetme ve kontrol sistemi" adlı buluş başlığı ile de "MCKS" iş süreçlerinin Fatih Ayhan Haktanır tarafından bulunduğu iddia edilerek patent tescilinin yaptırıldığı, 2012 yılında marka ve patentlerin üçüncü bir kişi ve şirketin muhasebe müdürü davalı ..."a devredildiğini, davalının kötüniyetli olduğunu, davacının önceki kullanıma bağlı rüçhan hakkı bulunduğunu ileri sürerek davalıya ait 2008/33407 sayılı "MCKS" markasının ve 2009/07109 sayılı "MEIR" markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, 556 sayılı KHK"nın 35 ve 42. maddesine göre hak düşürücü süre içinde davanın açılmadığını, "MCKS" ibaresinin, uluslararası alanda kullanılan "CEIR" ibaresinin Türkçe karşılığı olduğunu, mobil cihaz kaydetme ve kontrol yöntemine ilişkin yazılımın dava dışı Ayhan Haktanır tarafından bulunduğunu, davalı tarafından marka ve patentinin 2008 yılında ve sözleşme yapılmadan önce alındığını, "MEIR" ibaresinin hiçbir yasal mevzuat içerisinde bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı kurumun elektronik haberleşme sektörünü düzenlemek, denetlemek ve gereken müeyyideleri uygulamak üzere kurulmuş, kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip bir kuruluş olduğu, dava konusu Mobil Cihaz Kayıt Sistemi"nin kısalması olan “MCKS” ibaresini mevzuat ve faaliyetlerinde 2005 yılından itibaren kullandığı, bu kullanımın ticari veya markasal bir kullanım olmadığı, bu nedenle uyuşmazlığın 556 sayılı KHK’nın 7/1-g maddesi kapsamında değerlendirilmesinin gerektiği, Oratech şirketi ile davacı kurumun alt birimi olan TİB arasında ilk sözleşmenin 12/05/2008 tarihinde imzalandığı, 03/06/2008 tarihinde “MCKS” ibaresinin marka olarak tescili için başvuruda bulunulduğu, buna göre “MCKS” ibaresinin tescilinin, kurumun bilinirliğinden haksız yararlanma amacıyla kötüniyetli yapıldığı, 5 yıllık zamanaşımı süresinin işlemeyeceği, davalı markasının tescili kapsamındaki hizmetlerin davacı kurum tarafından sunulan hizmetlerle ilişkili olduğu, davalı markasıyla sunulacak hizmetlerden yararlanacakların hizmetlerin kaynağının davacı kurum olduğu yönünde ciddi yanılgı yaşayacağı, bu durumun davalı yararına haksız kazanca sebebiyet vereceği, Paris Sözleşmesinin mükerrer 2.6 maddesi kapsamına giren işaretlerin yetkili mercilerden izin almaksızın marka olarak tescil edilemeyeceği, “MCKS” ibaresinin davalı adına marka olarak tescil ettirmesinin 556 sayılı KHK’nın 7/1-g maddesine aykırı olduğu, ancak, davalı adına tescilli 2009/07109 sayılı "MEIR" ibaresinin, söz konusu sistem ve kısaltmalarıyla doğrudan bağlantısının bulunmadığı ve davacı kurumun “MEIR” ibaresini doğrudan ya da dolaylı olarak kullandığını gösterir bir belge ya da düzenlemenin de olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalı şirket adına tescilli 2008/33407 sayılı "MCKS" ibareli markanın tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, 2009/07109 sayılı markaya ilişkin hükümsüzlük talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 22/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.