Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6068 Esas 2019/852 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6068
Karar No: 2019/852
Karar Tarihi: 13.02.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6068 Esas 2019/852 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen 2019/852 K. sayılı kararda, sanık ve müdafii tarafından yapılan temyiz başvurusunun reddedildiği ve hükmün onandığı belirtiliyor. Kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçu ile suçlandığı ve TCK'nın 314/2, 62/1, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri uyarınca mahkum edildiği ifade ediliyor. Mahkeme kararında, suç tarihinde yapılan bir yazım hatası dışında herhangi bir usulsüzlüğe rastlanmadığı, yargılamada kanuna uygun olarak işlemler yapıldığı ve delillerin hukuka uygun şekilde toplandığı belirtiliyor. Kanunun öngördüğü suç tipine uygun şekilde, kanuni yaptırımlar şahsileştirilerek uygulandığı ifade ediliyor. Kararda yer alan kanun maddeleri TCK'nın 314/2, 62/1, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleridir.

16. Ceza Dairesi 2018/6068 E. , 2019/852 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 62/1, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Temyiz edenler : Sanık ve müdafii
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Bölge Adliye Mahkemesi kararında suç tarihinin ”26.12.2016" yerine “26.12.2016 ve öncesi” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 13.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.