Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2019/1269
Karar No: 2022/1026
Karar Tarihi: 18.02.2022

Danıştay 8. Daire 2019/1269 Esas 2022/1026 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/1269 E.  ,  2022/1026 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2019/1269
    Karar No : 2022/1026

    Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1- (Davacı) …Tekstil Ürünleri Sanayi İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.
    Vekili : Av. … 2- (Davalılar) 1- …Belediye
    Başkanlığı
    Vekili : Av. … 2- …Belediye Başkanlığı - ...
    Vekili : Av. … 3- …Genel
    Müdürlüğü (…)
    Vekili : Av. … 4- …Bakanlığı
    Vekili : …
    İstemin Özeti : …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
    Danıştay Tetkik Hakimi : …
    Düşüncesi : Mahkeme kararının kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
    Dava; 09.09.2009 tarihinde meydana gelen yağışlar nedeniyle davacı şirketin kiracı olduğu …Tır Garajı …no 'lu depoda meydana gelen hasarlar sonucu gerçekleştiği iddia edilen 1.315.126,50-TL zararın idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle ödenmesi istemiyle açılmıştır.
    İdare Mahkemesince, davacı şirket tarafından uğranıldığı belirtilen 1.315.126,50 TL maddi zarardan dosyadaki ticari defter, bilgi, tutanaklar incelendiğinde 135.000 TL değerindeki …marka tekstil ürününün zayi olduğu sonucuna varıldığı, bu rakam üzerindeki tutar yönünden iddia edilen zararın ispatlanamadığı anlaşılarak doğal afetten kaynaklı %30'a isabet eden 40.500 TL'nin düşümü sonucu tespit edilen 94.500TL zarardan, %25 oranında İSKİ Genel Müdürlüğü, %25 oranında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı, %10 oranında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, %10 oranında Küçükçekmece Belediye Başkanlığı'nın müştereken sorumlu olduğu, bu sorumluluk oranına göre, hesaplanan 94.500 TL maddi zararın 33.750,00TL'lik kısmının İSKİ Genel Müdürlüğü, 33.750,00 TL'lik kısmının İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı, 13.500,00 TL'lik kısmının Küçükçekmece Belediye Başkanlığı, 13.500,00 TL'lik kısmının ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından davacı şirkete ödenmesi gerektiği, dava konusu edilen 1.220.626,50 TL'lik kısmın ise reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
    Davacının temyiz istemi bakımından;
    İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
    Mahkeme kararının, dava konusu işlemin "baz istasyonunun 10 gün içinde kaldırılmasına, aksi halde baz istasyonunun belediye tarafından kaldırılarak bedelinin davacıdan tahsil edilmesine" ilişkin bölümünü iptal eden kısmı ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerekmektedir.
    Davalı idarelerin temyiz istemi bakımından;
    Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
    3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında; ilgililerin, işyeri açma ve çalışma ruhsatı adlı belgeye dayanarak işyeri açabileceği belirtilmiştir.
    10/08/2005 tarih ve 25902 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 10. maddesinde, işyerlerinin depo olarak kullandıkları yerlerin işyeri açma ve çalışma ruhsatında gösterileceği; 6. maddesinde, yetkili idareden usulüne uygun işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınmadan açılan işyerlerinin yetkili idarelerce kapatılacağı" kuralına yer verilmiştir.
    3194 sayılı İmar Kanunu'nun 31. maddesinde; inşaatın bitme gününün, kullanma izninin verildiği tarih olduğu, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapıların, izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmayacakları, ancak kullanma izni alan bağımsız bölümlerin bu hizmetlerden istifade ettirileceği kuralına yer verilmiş, 32. maddesinde de, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar hakkında düzenlemeler yapılmıştır.
    İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
    İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
    Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesiyle "bilirkişi" konusunda atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266. maddesinde, "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir." kuralı yer almaktadır.
    Bilirkişiye başvurulmasındaki amacın, hukuka uygun karar verebilmek için gerekli verilere ulaşmak olduğu göz önünde tutulduğunda, bilirkişilerin uyuşmazlık konusunda özel ve teknik bilgiye sahip olan kişiler arasından seçilmesi gerektiği kuşkusuz olup, bilirkişi veya bilirkişilerce düzenlenen raporda, sorulara verilen cevapların şüpheye yer vermeyecek şekilde açık, rapor içeriğinin ise hükme esas alınabilecek nitelikte olması gerekmektedir.
    Hukuk Muhakemeleri Kanununun 282. maddesinde "Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir." hükmü yer aldığından; sunulan bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek yeterlikte olmaması veya taraflarca yapılan itirazları karşılamaması halinde bilirkişilerden ek rapor istenilebileceği ya da yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabileceği gibi verilen rapor dikkate alınmadan uyuşmazlığın çözümüne engel bir düzenlemenin bulunmadığı da açıktır.
    Dava dosyasının incelenmesinden 09.09.2009 tarihinde İstanbul'da yağan yağış neticesinde, …Mahallesi, …Caddesi No:…adresinde bulunan …Tır Garajında …nolu depoda kiracı olan davacıya ait bulunan malların zarar görmesi neticesinde 1.315.126,50TL maddi tazminat istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
    Uyuşmazlık konusu olayda mahkemece yaptırılan 12.07.2016 tarihli bilirkişi raporunda ve 02.05.2018 tarihli ek bilirkişi raporunda; "09.09.2009 tarihinde meydana gelen yağışla ilgili olarak Ayamama Deresi için hidrolojik analiz neticesi elde edilen feyezan debi ortalamasının 207 m3/s olarak kabul edilebileceği, bu debi aralığının 25-100 yıl arasında bir tekerrür periyoduna sahip olabileceği, Florya İstasyonu'nun verileri kullanıldığında ise muhtemel feyezan debisinin 103,7 m3/s olduğu ve 13 yıllık tekerrüre sahip olduğu, ıslah edilmemiş dere kesitlerinin taşkına neden olmadan taşıyabilecekleri maksimum debi değerinin 115m3/s, köprüler için debi değerinin ise 114m3/s olduğu, Ayamama Deresinin hesaplamaları yapılan kesitlerden taşkın yapmadan geçmesinin mümkün olmadığı, Ayamama Deresi'nde her 10 yıl civarında bir taşkının görülebileceği, dere çevresinin yapılaşmaya izin verilmeden önce 100 yılda bir gelmesi muhtemel taşkın debisini geçirebilecek şekilde ıslah edilmesi gerektiği, gerekli ıslahın ilgili idare tarafından yapılmamış olması, dere yatağında ve yakın çevresinde taşkın yatağı olarak isimlendirilen alanlarda yapılaşmaya izin verilmesinin suların akış kesitlerini daraltmış olması, dere kenarlarında gelişigüzel toprak ve moloz yığınların bulunması, dere taban, köprü girişlerinde ve menfez içlerinde biriken katı maddelerin zaman zaman temizlenerek buralardaki dere kesit alanlarının açık tutulmalarının temin edilmemesi nedeniyle taşkınların oluştuğu, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından 'Genel Hayata Etkililik' oluru alındığı, afet dolayısıyla %30 kusur isnadının mümkün olduğu, oluşan hasardan ötürü İstanbul Büyükşehir Belediyesine %25, İSKİ'ye %25,Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na %10, Küçükçekmece Belediyesi'ne %10 oranlarında kusur isnadının mümkün olduğu" yönünde görüş bildirilmiştir.
    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri incelendiğinde, yapı kullanma izni verilmeyen ve/veya alınmayan yapıların, izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmayacakları, işyeri açma ve çalıştırma izni olmayan işyerlerinin faaliyette bulunamayacakları açıktır.
    Ancak, söz konusu izinler bulunmamasına rağmen davacının davalı idareler tarafından sunulan kamu hizmetlerinden faydalandığının anlaşılması halinde, davalı idarelerin olay nedeniyle meydana gelen zararın tamamına katlanmasını beklemek, yasal zorunluluk nedeniyle alınması gereken ruhsatları almayan davacının kusurlarının göz ardı edilmesi anlamına gelecektir. Bu durum ise, yukarıda aktarılan Anayasa kuralına, hukukun genel ilkelerine ve hakkaniyete aykırı sonuçları doğuracağından davacının da olayda davalı idareler ile birlikte müterafik kusuru olduğunun kabulü gerekecektir.
    Bu itibarla, uyuşmazlıkta davacının işyeri olarak faaliyette bulunduğu binanın ve dava konusu işyerinin yapı kullanma (iskan) izninin, işyeri açma ve çalışma ruhsatının bulunmadığı açık olup davacıya kusur izafe edilmeden zararın tamamının davalı idarelerce tazmin edilmesi gerektiğine ilişkin anılan bilirkişi raporunun hükme esasa alınabilecek yeterlilikte olmadığı, İdare Mahkemesince, davacının davalı idareler ile birlikte müterafik kusur durumunu gösterir ek bilirkişi raporu alınarak yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
    Açıklanan nedenlerle; …İdare Mahkemesinin temyize konu kararının kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına, dosyanın bozulan kısmı hakkında yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden kullanılmayan …TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 18/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi