12. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/7720 Karar No: 2014/9222 Karar Tarihi: 31.03.2014
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/7720 Esas 2014/9222 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2014/7720 E. , 2014/9222 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Mersin 3. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 12/02/2014 NUMARASI : 2013/294-2014/66
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borçlunun örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda,takibe dayanak çekin 23.01.2009 tarihli alım-satım ve tek satıcılık sözleşmesinin teminatı olarak alacaklıya verildiğini ileri sürdüğü, iddiasına dayanak olarak 21.07.2009 tarihli belgeyi sunarak takibin iptali isteğinde bulunduğu;ayrıca sair itirazlarını bildirdiği görülmektedir. HGK"nun 14.3.2001 tarih ve 12-233/257 sayılı ve yine 20.6.2001 tarih ve 12-496/534 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere; dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. İİK"nun 169/a maddesi uyarınca belgede takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunludur. Somut olayda, takibe konu çek metninde teminat amaçlı verildiğine dair bir ibare yer almadığı gibi; takip alacaklısı lehtar ve keşideci borçlunun imzaladıkları 23.01.2009 tarihli alım-satım ve tek satıcılık sözleşmesinde takibe dayanak çeke açıkça atıfta bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, borçlu tarafından ibraz edilen 21.07.2009 tarihli belgede de; senedin teminat olarak verildiğine dair bir kayıt mevcut değildir. Öte yandan, alacaklının cevap dilekçesindeki açıklamaları ve yargılama aşamasındaki beyanları gözetildiğinde, alacaklının da, takip dayanağı çekin, teminat senedi olduğuna ilişkin bir kabulünün bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda, takibe konu çekin teminat senedi olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca, mahkemece, teminata ilişkin itirazın reddi ile borçlunun diğer itirazları hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde, şikayetin kabulü ile takibin iptaline dair hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.