5. Hukuk Dairesi 2015/26375 E. , 2016/4769 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
2-... vd.
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare ile davalı ... vd. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili ve bir kısım davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taşınmazı arsa olarak kabul ederek değer belirleyen rapor alındıktan sonra resen tarım arazisi olduğu kabul edilerek yapılan değerlendirme sonucu tespit edilen bedele hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi olan 19.06.2013 tarihi itibariyle imar planı içerisinde olup olmadığı, imar planı içerisinde ise tarihi, ölçeği ve türü (1/1000, 1/5000, 1/25000, Uygulama, nazım...) araştırılarak 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde olmadığının tespiti durumunda belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının meskun olup olmadığı diğer ölçekli plan dahilinde ise plandaki konumu, plan kapsamında alınma amacı, yerleşim yerine uzaklığı, şehrin gelişme istikametinde olup olmadığı hususları ilgili Belediye Başkanlığından sorulduktan sonra, taşınmazın arsa mı arazi mi olduğu tespit edilip;
a) Arsa vasfında olduğunun anlaşılması halinde; Kamulaştırma Kanunu"nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporda emsal dava konusu taşınmazdan 6 kat değerli olduğu kabul edilerek değer belirlendiği gözetildiğinde aralarında bu denli fark olması nedeniyle rapor inandırıcı değildir.
Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğü"nden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
b) Arazi vasfında olduğunun anlaşılması halinde; Kamulaştırma Kanununun 15. ve Yönetmeliğin 8. maddelerine uygun şekilde oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılıp, değerlendirme tarihi olan 2013 yılı İlçe Tarım Müdürlüğü verileri de getirilip, gelir metoduna göre taşınmazın m2 değeri belirlendikten sonra objektif değer artışı da uygulanmak suretiyle bedelin tespiti için bilirkişi raporu alınmadan eksik inceleme ve araştırma sonucunda resen hesap yapılmak suretiyle karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekili ve bir kısım davalı vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda açıklanan nedenlerle hükmün H.U.M.K 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 09/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.