Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2013
Karar No: 2019/4037
Karar Tarihi: 22.05.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2013 Esas 2019/4037 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/2013 E.  ,  2019/4037 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24/01/2017 tarih ve 2015/340 E. - 2017/10 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 08/02/2018 tarih ve 2017/1274-2018/124 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin "M", "M şekil", "MM", "MM şekil", "MMM" "MMM şekil" ibareli tanımış markaları bulunduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "MM" ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, müvekkilince başvuruya itiraz edildiğini, YİDK’nın 2015-m-5494 sayılı kararı ile itirazın nihahi olarak reddedildiğini, oysa başvurunun müvekkilinin markaları ile benzer olduğunu ve başvurunun tümüyle reddinin gerektiğini, davalının başvurusunun iltibas yaratma ihtimalinin bulunduğunu, tüketicilerin başvuruyu, müvekkili şirketin seri markalarından birisi olarak algılayacağını ileri sürerek, YİDK"nın anılan kararının iptaline, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
    Davalı TPMK vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Diğer davalı vekili, harf markalarının ayırt edicilik vasfının düşük olduğunu, başvuruda davacı markalarının kapsamında yer alan 34 ve 35. sınıflardaki mal ve hizmetlerin bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin 2007/05375 sayılı "MM" ibareli markasından kaynaklanan müktesep hakkının bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.İlk Derece Mahkemesince, dava konusu "MM" markası ile davacıya ait markalar arasında 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi uyarınca benzerlik bulunduğu, dava konusu emtialar bakımından ortalama tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimalinin olduğu, davalı markasında farklılaşmış emtialarının bulunduğu, söz konusu markalar açısından da markanın tanınmışlığı ve yüksek ayırt ediciliği dikkate alındığında, dava konusu marka başvurusunun tescilinin davacının tanınmış nitelikli markalarını çağrıştıracağı ve onun yüksek ayırt edicilik gücüne zarar vereceği, 556 sayılı KHK"nın 8/4. maddesindeki ilave korumadan davacı markasının yararlanması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı YİDK"nın 2015-M-5494 sayılı kararının iptaline, diğer davalının 2013/23038 sayılı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
    Karara karşı davalı TPMK vekili ve diğer davalı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, yine davalı şirket vekilince tüm yargılama boyunca, müvekkili lehine dava konusu marka tescil başvurusu için kazanılmış hak yarattığı savunulan markanın numarasının 2007/05375 olarak bildirildiği ve mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere bu markanın dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olmadığı ve davalı adına tescilli bulunmadığının anlaşıldığı, her ne kadar davalı şirket vekilince istinaf dilekçesinde, müvekkilinin 2015/105003, 2005/47451 ve 2007/53475 sayılı markaları nedeniyle başvuru markası üzerinde eskiye dayalı kazanılmış haklarının bulunduğu savunulmuşsa da HMK"nın 357/1. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerince ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenemeyecek ve re"sen göz önünde tutulacaklar dışında yeni delillere de dayanılamayacak olduğu gerekçesi ile davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı TPMK vekili ve diğer davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurularının HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından davalı TPMK vekilinin tüm, davalı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava, YİDK kararı iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, davacı adına tescilli itiraza mesnet markalar ile davalı şirket tarafından yapılan marka başvurusu arasında iltibas oluşturacak derecede benzerlik bulunduğu, davalı şirket tarafından müktesep hakka dayanak olarak bildirilen 2007/05375 sayılı markanın ise davalı şirket adına tescilli olmadığı ve işbu dava ile alakalı olmadığı, bu nedenle davalı tarafın müktesep hakkının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı şirket vekilince, marka başvurusu ile davacının itiraza mesnet markaları arasında iltibas oluşmayacağı, ayrıca müvekkilnin 2015/105003, 2005/47451 ve 2007/53475 sayılı markalarından kaynaklanan müktesep hakkının bulunduğu sebeplerine dayalı olarak istinaf isteminde bulunulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince, davacı adına tescilli itiraza mesnet markalar ile davalı şirket tarafından yapılan marka başvurusu arasında iltibas oluşturacak derecede benzerlik bulunduğu, davalı şirket tarafından İlk Derece Mahkemesindeki yargılamanın her aşamasında müktesep hakka dayanak olarak 2007/05375 sayılı markanın ileri sürüldüğü, bu markanın işbu yargılama ile alakası olmadığı, istinaf isteminde ileri sürülen markaların ise İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmemiş olduğu, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenemeyecek ve re"sen göz önünde tutulacaklar dışında yeni delillere de dayanılamayacak olması karşısında davalışirketin müktesep hakkın bulunduğunun ispatlanamadığı gerekçesi ile davalı şirket vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. Davalı şirket tarafından 2015/105003 ve 2005/47451 sayılı markaların İlk Dererece Mahkemesinde ileri sürülmemiş olması karşısında Bölge Adliye Mahkemesinin kararı yerinde ise de 2007/53475 sayılı marka bakımından İlk Derece Mahkemesinde maddi hataya dayalı olarak yanlış numara bildirildiği anlaşılmaktadır. Bu bakımdan müktesep hakka dayanak markanın numarasının yanlış olarak bildirilmesi söz konusu delile dayanılmamış olduğunu göstermeyeceğinden 2007/53475 sayılı markasının davalı taraf lehine müktesep hak teşkil edip etmeyeceği değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle esastan red kararı verilmesi doğru görülmemiş hükmün davalı şirket yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı TPMK vekili tüm, davalı şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) davalı şirket vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik İstinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPMK"dan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı şirkete iadesine, 22/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi