8. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/5535 Karar No: 2010/467 Karar Tarihi: 04.02.2010
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/5535 Esas 2010/467 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2009/5535 E. , 2010/467 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Sulh Hukuk Mahkemesi
K.. Ü.. ile O.. B.. ve dahili davalı Hazine aralarındaki tescil davasının kabulüne dair ...Sulh Hukuk Hâkimliğinden verilen 28.07.2009 gün ve 651/351 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi dahili davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Davacı, 231 ada 8 ve 17 parsel sayılı taşınmazları ile komşusu... ait 231 ada 11 parsel sayılı taşınmaz arasında herhangi bir yol bulunmamasına rağmen yapılan kadastro çalışmaları sırasında bu kısmın yol olarak bırakıldığını ileri sürerek ve miras yoluyla intikal, satın alma ile eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak dava konusu taşınmazın yol olarak yapılan sınırlandırılmasının iptalini ve maliki olduğu 231 ada 8 ve 17 parsellere dahil edilmek suretiyle tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı O.. B.. davaya cevap vermemiş; mahkemenin 18.03.2008 tarihli oturum ara kararı uyarınca davaya dahil edilen Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı lehine kazanma koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, dahilî davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen taşınmazın tapuya tescili istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16. maddesi hükmüne göre; yol, meydan ve köprü gibi orta malları haritasında gösterilmekle yetinilir. Taşınmazın haritasında yol olarak gösterilmesi bir kadastro işlemi olup, kadastro tutanağı düzenlenmediği için böyle bir işlem tespit dışı bırakma işlemi niteliğindedir. Böyle bir yerin TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddesi hükümlerine göre tapuya tesciline karar verilebilmesi için Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarına göre haritasında yol olarak gösterildiği tarihten itibaren 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak tasarruf edilmiş olması gerekmektedir. Kadastro Müdürlüğünden ayrıca sorulmamakla birlikte getirtilen komşu parsel tutanaklarına göre dava konusu taşınmaz, 2003 yılında yapılarak aynı yıl kesinleşen kadastro çalışmalarında paftasında yol olarak gösterilmek suretiyle belirtilmiştir. O tarihten 26.11.2007 dava tarihine kadar kazanma süresi ve koşulları gerçekleşmemiştir. Davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmiş olması yerinde bulunmadığı gibi; kabule göre de, tescile ilişkin davanın karar başlığında tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmesi ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesi de doğru görülmemiştir. Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.