11. Hukuk Dairesi 2018/2253 E. , 2019/4035 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29/12/2016 tarih ve 2015/401 E. - 2016/568 K. sayılı kararın davalılar vekilleri ile davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 01/03/2018 tarih ve 2017/1384-2018/207 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından yapılan 2011/43562 sayılı, "ONUR HİPERMARKETLERİ KEYİFLİ ALIŞVERİŞİN ADRESİ + ŞEKİL" ibareli, 35. sınıf hizmetleri kapsayan marka başvurusuna, davalı tarafça iltibas vakıasına ve 2003/27279 sayılı, 29, 30 ve 35. sınıf mal ve hizmetleri içeren "ONURMAR" ibareli markasına dayanılarak yapılan itirazın, Markalar Dairesince kabul edildiğini, başvurunun reddedildiğini, bu karar karşı müvekkilince itiraz edildiğini, itirazın nihai olarak YİDK‘nın 2015-M-6832 sayılı kararı ile reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek YİDK"nın 2015-M-6832 sayılı kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı TPMK vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili markası ile davacı marka başvurusu arasında iltibasa neden olacak derecede bir benzerliğin bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, taraf markalarının kapsadığı mal/hizmetler arasında 35. sınıf yönünden benzerliğin bulunduğu, ayrıca marka ibareleri arasında da işitsel ve görsel benzerliğin bulunduğu, ancak tarafların 35.06 sınıf kapsamında "ONUR" markasını uzun yıllardır birlikte kullandıkları her iki markanın da çekişmesiz olarak piyasada birlikte var olduğu, dolayısıyla 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi çerçevesinde markaların piyasada birlikte var olmasının iltibas yaratmayacağı, bu durumda YİDK kararının iptali koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile YİDK’nın 2015-M-6832 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekillerince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacıya ait başvurunun esalı unusurunun “ONUR" ibaresi olduğu, davalı şirketin itiraz ve redde dayanak alınan markasının “ONURMAR” ibaresi olduğu, "ONURMAR" ve "ONUR" ibarelerinin esas unsur itibariyle benzer olmadığı, bu hususun Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleştiği, somut uyuşmazlıkta kesin hüküm teşkil etmese de kuvvetli delil oluşturduğu, başvuru ile redde mesnet alınan marka arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında birbirine benzemediği gerekçesi ile davalı TPMK vekili ve davalı şirket vekilinin istinaf istemlerinin esastan reddine, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına, davanın yurıdaki gerekçe ile kabulüne, YİDK’nın 2015/M-6832 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili ve diğer davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, YİDK kararı iptali istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince, davalı şirket adına tescilli itiraza mesnet “ONURMAR” markası ile davacı şirket tarafından “ONUR" esas unsurlu "ONUR HİPERMARKETLERİ KEYİFLİ ALIŞVERİŞİN ADRESİ + ŞEKİL" ibareli marka başvurusu arasında iltibas oluşturacak derecede benzerlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, her iki ibare arasında görsel ve sesçil olarak benzerlik bulunduğu ve benzerliğin markalar arasında karıştırılma ihtimaline yol açabilecek nitelikte olduğunun kabulü ile hasıl olacak sonuca göre karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekili ve davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 22/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.