12. Hukuk Dairesi 2016/29725 E. , 2018/2829 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : ALACAKLILAR : ..., ..., ...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan takibe borçlunun itiraz ettiği, alacaklının, itirazın iptali istemiyle açtığı dava sonucunda, ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 12/05/2015 tarih ve 2011/562 E. 2015/582 K. Sayılı kararıyla davanın kabulü ile ... İcra Müdürlüğü"nün 2009/1603 E. sayılı icra dosyası üzerinden yapılan itirazın 150.000,00 TL asıl alacak, 5.850,00 TL işlemiş faiz olmak üzere 155.850,00 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine, ayrıca birleşen tazminat dosyası bakımından davacılar bakımından 150.000,00 TL tazminatın 31/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline hükmedildiği, bunun üzerine, alacaklı vekilinin talebi ile icra müdürlüğünce, itirazın iptali davasında hükmedilen alacak kalemleri yanında, takip talebinde yazılı olan asıl alacak ve işlemiş faizi de kapsar şekilde icra emrinin düzenlenerek borçluya gönderildiği görülmektedir. Gönderilen icra emrine ve faize itiraz edilerek icra mahkemesine yapılan şikayet sonrasında, mahkemece, davanın kabulü ile icra emrindeki faiz oranı bilirkişi raporu doğrultusunda düzeltilmiştir.
Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK"nun 66. maddesi uyarınca icra takibi olduğu yerde durur. Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK. m.67) icra dosyasına sunması gerekir. İtirazın iptali kararı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamakla, takibe devam edilebilmesi için kesinleşmesine de gerek yoktur. İtirazın iptaline ilişkin kararın ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosyaya sunulması gerekir. Buna göre, itirazın iptali kararı doğrultusunda, icra müdürlüğünce dosya alacağı hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilmesi zorunlu olup, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilemez. Ancak, ilamda ilk defa hüküm altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat alacaklarının aynı takipten tahsili isteniyorsa bunlar yönünden borçluya icra emri tebliğ edilmelidir. Somut olayda, itirazın iptali kararının ibrazı ile borçlu hakkında takibe devam edilmesinde, alacağın tahsiline yönelik hesap, haciz ve takip işlemleri yapılmasında yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. İtirazın iptali kararında ilk defa hüküm altına alınan fer"i alacaklar (tazminat alacağı, yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti) yönünden borçluya icra emri çıkartılmasında da bir isabetsizlik yoktur. Ancak icra emri ile istenilen alacak kalemlerinden 5.850,00 TL faiz alacağı zaten ilamsız takipte gönderilen ödeme emrinde yazmakta olup bu takibin devamına karar verildiğinden icra emri ile tekrar istenemez. Öte yandan itirazın iptaline ilişkin kararla ilamsız takipte talep edilen meblağlar hüküm altına alınmış olmakla bu karara aykırı olarak ödeme emrindeki alacak kalemlerine itiraz mümkün değildir. İcra emrinde belirtilen 150.000,00 TL maddi tazminat, ödeme emrinde belirtilen asıl alacaktan (150.000,00 TL) farklı bir alacak olup karıştırılmaması gerekmektedir. İtirazın iptali kararı incelendiğinde birleşen dosyada; itiraz edilen ödeme emrindeki alacak kalemlerinden farklı alacakların da hüküm altına alındığı görülmektedir.
Bu durumda hükme dayanak yapılan bilirkişi raporuna bakıldığında; ödeme emrindeki 150.000,00 TL"nin faizinin hesaplandığı ancak şikayet konusu yapılan icra emrindeki faize ilişkin hesaplama yapılmadığı görülmektedir. İcra emrinin dayanağı olan ilamda hükmedilen maddi tazminatın 31/03/2009 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıya verilmesine karar verilmiş olup, buna ilişkin faiz başlangıç tarihi itibarıyla yanlış hesaplanmıştır. Ayrıca ödeme emrinde istendiği halde icra emrinde 5.850,00 TL faiz alacağının tekrar istenmesi hatalıdır ve bu alacak kalemi yönünden icra emrinin iptali gerekir. O halde mahkemece, açıklanan bu ilke ve kurallar doğrultusunda, konusunda uzman bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılarak ve itirazın iptali ilamının fer"isi olan alacaklar nazara alınarak, yaptırılacak faiz hesabının icra emrindeki maddi tazminata ilişkin olduğu da dikkate alınmak suretiyle denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor tanzimi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklıların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.