Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/3246
Karar No: 2022/536
Karar Tarihi: 21.02.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3246 Esas 2022/536 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/3246 E.  ,  2022/536 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/3246
    Karar No : 2022/536

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurulu
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 25/05/2021 tarih ve Esas No:2017/3814, Karar No:2020/5105, Temyiz No:2021/576 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararına yönelik yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali ile bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 25/05/2021 tarih ve Esas No:2017/3814, Karar No:2020/5105, Temyiz No:2021/576 sayılı kararıyla;
    Dairelerince davanın reddi yolunda verilen 16/11/2020 tarih ve E:2017/3814, K:2020/5105 sayılı kararının davacı tarafından temyizen incelenerek bozulmasının istenildiği;
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 20. maddesiyle değiştirilen "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin, sayma suretiyle belirtilen davalar hakkında verdikleri kararların, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği; "Temyiz Dilekçesi" başlıklı 48. maddesinin 6. fıkrasında ise, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması halinde, kararı veren merciin temyiz isteminin reddine karar vereceği, ilgili merciin bu kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği kuralının yer aldığı;
    Temyize konu Daire kararının, davacı vekilinin işyeri adresine tebligata gönderildiği ve tebligat zarfının davacı vekiliyle birlikte daimi çalıştığını beyan eden Av. ... 'e 04/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, bu karara karşı kararın tebliğ tarihini izleyen 05/03/2021 tarihinden itibaren başlayan 30 (otuz) günlük yasal temyiz süresinin son günü olan 03/04/2021 tarihinin hafta sonuna (cumartesi) rastlaması sebebiyle en geç 05/04/2020 pazartesi günü mesai saati bitimine kadar temyiz başvurusunda bulunulması gerekmekte iken bu süre geçirildikten sonra 12/04/2021 tarihinde ... İdare Mahkemesi kaydına giren dilekçe ile temyiz isteminde bulunulduğu görüldüğünden, süresi içinde yapılmayan temyiz başvurusunun reddi gerektiği gerekçesiyle, temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; tebligatın davacının avukatına değil, aynı büroda bulunan avukata yapıldığı ve usulsüz olduğu, kendisine tebliğ yapılan avukat ile aynı büroyu paylaşma dışında bir iş ortaklığı veya istihdam ilişkisinin bulunmadığı, anılan avukatın bu davada taraflarınca yetkilendirilmediği, usulsüz tebligattan 09/04/2021 tarihinde haberdar olunduğu ve 12/04/2021 tarihinde süresi içerisinde temyiz isteminde bulunulduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Diğer yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Elektronik tebligat" başlıklı 7/A maddesinde, tebligatın baro levhasına yazılı avukatlara elektronik yolla yapılmasının zorunlu olduğu, ancak elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması halinde anılan Kanun'da belirtilen diğer usullerle tebligat yapılacağı hükme bağlanmış; aynı yöndeki düzenlemelere 06/12/2018 tarih ve 30617 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 15/1(ğ) ve 16. maddesinde de yer verilmiştir.
    Temyize konu kararla ilgili dosyanın incelenmesinden davacı vekiline tebligatların e-tebligat usulü ile avukatın elektronik tebligat adresine değil, avukatın bürosunun bulunduğu adrese yapıldığı görülmektedir. UYAP üzerinden yapılan sorgulamada adı geçen avukata e-tebligat yapılmasına imkan tanıyacak bir UETS kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 25/05/2021 tarih ve E:2017/3814, K:2020/5105, Temyiz No:2021/576 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. 21/02/2022 tarihinde oyçokluğu ile kesin olarak karar verildi.

    KARŞI OY
    X- 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararına yönelik yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali ile bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; davanın reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin 16/11/2021 tarih ve E:2017/3814, K:2020/5105 sayılı kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun süre aşımı nedeniyle reddine dair 25/05/2021 tarih ve Esas No:2017/3814, Karar No:2020/5105, Temyiz No:2021/576 sayılı karara karşı temyiz isteminde bulunmaktadır.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Elektronik tebligat" başlıklı 7/A maddesinin birinci fıkrasının 9. bendi uyarınca, tebligatın baro levhasına yazılı avukatlara elektronik yolla yapılmasının zorunlu olduğu hükme bağlanmış, maddenin üçüncü fıkrasında, ancak elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması halinde anılan Kanun'da belirtilen diğer usullerle tebligat yapılacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yöndeki düzenlemelere Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 5. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendi ile 16. maddesinde de yer verilmiştir.
    Anılan Kanun'un "Usulüne aykırı tebliğin hükmü" başlıklı 32. maddesinde ise, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılacağı ve muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi addolunacağı hükme bağlanmış; Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 53. maddesinde de, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliği öğrenmiş ise geçerli olduğu, aksi takdirde tebligatın yapılmamış sayıllacağı, muhatabın, her ne şekilde olursa olsun tebliğ evrakını veya davetiyeyi alırsa ya da bunların içeriğini öğrenirse tebliği öğrenmiş sayılacağı, muhatabın tebliği öğrendiğini beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği ve tebliğin usulüne aykırı yapılmış olması halinde, muhatabın tebliği öğrendiğinin ve bunun tarihinin iddia ve ispatının mümkün olmadığı kuralı yer almıştır.
    Bahse konu düzenlemeler gereği, avukatlara elektronik yolla tebligat yapılması zorunlu olup, elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması halinde ise diğer tebligat usulleri uygulanabilecektir. Aksi halde tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekmektedir.
    Somut olayda, Daire kararının, davacı vekili Av. ...'ın işyeri adresine tebligata çıkarıldığı ve aynı işyerinde çalışan Av. ...'e, "birlikte ehil daimi çalışan" şehri düşülmek suretiyle 07/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir.
    Davacı, tebligatın kendi avukatına değil, aynı büroda bulunan avukata yapıldığını ve usulsüz olduğunu, kendisine tebliğ yapılan avukat ile aynı büroyu paylaşma dışında bir iş ortaklığı veya istihdam ilişkisinin bulunmadığını, anılan avukatın bu davada tarafınca yetkilendirilmediğini, usulsüz tebligattan 09/04/2021 tarihinde haberdar olunduğunu ve 12/04/2021 tarihinde süresi içinde temyiz isteminde bulunulduğunu ileri sürerek, temyize konu kararın bozulmasını istemektedir.
    Dava dosyasında yer alan tebligata ilişkin evrakın incelenmesinden, davacı vekilinin aynı büroda çalıştığını beyan ettiği Av. ...'e müteaddit kez tebligat yapıldığı, bahse konu tebligatlardan biri olan savcı düşüncesinin adı geçen avukata tebliği üzerine davacı vekilinin yasal süresi içinde beyanlarını sunduğu görüldüğünden, davacının yukarıda belirtilen iddia ve beyanlarına itibar edilmemiştir.
    Bununla birlikte, avukatlara elektronik yolla tebligat yapılması zorunluluğunu ortaya koyan hukuki düzenlemelere rağmen dava dosyasında davacı vekiline elektronik yolla tebligat yapılamamasına ilişkin hukuken kabul ve itibar edilebilir nedenleri ortaya koyan bir bilgi ve/veya belgenin bulunmaması da, davacı vekiline posta yoluyla yapılan tebligatın usulsüz olduğunu teyit etmektedir.
    Bu durumda, usulsüz tebligattan 09/04/2021 tarihinde haberdar olunduğunu ve 12/04/2021 tarihinde süresi içinde temyiz isteminde bulunulduğunu beyan eden davacının söz konusu beyanlarına itibar edilmesi ve temyiz başvurusunun süresinde olduğunun kabulü gerekmektedir.
    Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile temyiz isteminin süre aşımı yönünden reddine ilişkin Daire kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi