
Esas No: 2021/2160
Karar No: 2022/544
Karar Tarihi: 21.02.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2160 Esas 2022/544 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/2160 E. , 2022/544 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/2160
Karar No : 2022/544
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 03/12/2020 tarih ve E:2016/55986, K:2020/5560 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ile bu karara yönelik yeniden inceleme talebinin aynı Kurul tarafından zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ve yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (6749 sayılı Kanun) 3/1. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu iddia edilerek, anılan hükmün iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 03/12/2020 tarih ve E:2016/55986, K:2020/5560 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları ile davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası yerinde görülmemiş;
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucunda anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı tarafından kullanılan GSM numarasına ilişkin "ByLock Tespit Tutanağı" ile davacının eşi hakkında düzenlenen "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı"nın incelenmesinden; davacı tarafından ... GSM numarasından, ... IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiğinin, davacının "..." ID numarasıyla kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğunun anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
YARSAV üyeliği yönünden, davacının YARSAV üyeliğinin FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğunun değerlendirildiği,
Yıllık (albüm) kurulu üyeliği yönünden, davacının, örgütün yargıda etkin olduğu dönemde Adalet Akademisinde yıllık kurulu üyeliği yapmasının FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin dava konusu ... tarih ve ... sayılı kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi isteminin de reddi gerektiği,
Dava konusu zımni ret işleminin iptali istemi yönünden ise;
İlgili mevzuat hükümlerinin birlikte incelenmesinden, yargı mensuplarının meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına ilişkin kararlara karşı dava açılabilmesi için bu kararların kesinleşmesinin gerektiği, kesinleşmenin de on gün içinde yeniden inceleme talebinde bulunulması halinde, HSK Genel Kurulunca yeniden inceleme talepleri hakkında bir karar verilmesi ya da yeniden inceleme talebinde bulunulmaması halinde olacağı, bu nedenle yargı mensuplarının, meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına ilişkin kararlara yönelik olarak yeniden inceleme talebinde bulunmaları halinde ve HSK Genel Kurulunca 60 gün içinde bu istem hakkında karar verilmemesi halinde zımni ret işleminin oluştuğundan bahsedilemeyeceği gibi kesinleşmeden de bahsetmeye olanak bulunmadığı,
Bu nedenle, davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı kararın, bu karara yönelik yeniden inceleme talebinin HSK Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ile reddedilmesi suretiyle kesinleştiği anlaşıldığından dava konusu edilen kesinleşmiş bu kararın iptali isteminin incelenmesi gerektiği,
Bununla birlikte, davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı karara ilişkin yeniden inceleme talebine davalı idarece 60 gün içinde cevap verilmemesi suretiyle tesis edildiği öne sürülen zımni ret işlemine ilişkin iptal istemi yönünden ise, yeniden inceleme talebi ... tarih ve ... sayılı HSK Genel Kurulu kararı ile reddedildiğinden, ortada oluşmuş bir zımni ret işleminden bahsedilemeyeceğinden, bu istemin incelenmeksizin reddi gerektiği sonucuna varılarak,
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istemi ile davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte iadesi istemi yönünden davanın reddine, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararına karşı yapılan yeniden inceleme talebine 60 gün içinde cevap verilmemesine yönelik işlem yönünden ise davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, birleştirme talebinin hukuka aykırı olarak reddedildiği, zımni ret işleminin gerçekleştiği, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1 maddesi ile bu düzenlemeyi kanunlaştıran 6749 sayılı Kanun'un 3. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu, başarılı bir meslek hayatı bulunduğu, suç ve cezaların kanuniliği ile geçmişe yürümemesi ilkelerinin ihlal edildiği, savunma hakkı tanınmadığı, isnat edilen suçla ilgili delil bulunmadığı, suça ilişkin kişiselleştirme yapılmadığı, işlemin somut bir gerekçe içermediği ve unsurları bakımından hukuka aykırı olduğu, işlemin geçici nitelikte olmadığı ve ceza hukuku anlamında ceza niteliğinde bulunduğu, adil yargılanma, gerekçeli karar, çelişmeli yargılama, özel hayata saygı, din, vicdan ve düşünce hürriyetine saygı haklarının ve masumiyet karinesi ile silahların eşitliği ilkelerinin, ifade özgürlüğünün, ayrımcılık yasağının ihlal edildiği, Dairece idare yerine geçilerek yargılama yapıldığı, eksik inceleme ile karar verildiği, hakkında 2802 sayılı Kanun'un uygulanması gerektiği, tanık beyanlarının iftira ve atfı cürüm niteliğinde, soyut olduğu, delillerin işlemden sonra ortaya konulduğu, ByLock delilinin hukuka aykırı olduğu, bu programı kullanmadığı, mahkumiyet kararının işleme dayanak alınmasının mümkün olmadığı, dernek ve yıllık kurulu üyeliğinin suç oluşturmayacağı ve işleme esas alınamayacağı, anayasal sadakat yükümlülüğünü ihlal etmediği, bu dosya ile Danıştay Beşinci Dairesinin E:2017/793 sayılı dosyasının birleştirilerek karara bağlanması gerektiği belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi, davaların birleştirilmesi yolundaki talebi ise yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen esastan, kısmen incelenmeksizin reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 03/12/2020 tarih ve E:2016/55986, K:2020/5560 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 21/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.