15. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/337 Karar No: 2015/3358 Karar Tarihi: 15.06.2015
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/337 Esas 2015/3358 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı ile davacı arasındaki cari hesap bakiyesinin tahsili için açılan davanın reddi kararına yapılan temyizde, ayıp ihbarının usulüne uygun yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, mahkemece tamirat yapılan ürünlerin ayıpları tespit edilemediği için davanın kabul edilmemesi gerektiği belirtilmiştir. Bu sebeple, temyiz itirazları kabul edilmiş ve davacı yararına karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 355, 359 ve 362/son maddeleri.
15. Hukuk Dairesi 2015/337 E. , 2015/3358 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Bakıköy 5 Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi :18.06.2013 Numarası :2010/9-2013/310
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R -
Dava, taraflar arasındaki cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için Küçükçekmece 2. İcra Müdürlüğü"nün 2008/12943 sayılı dosyasındaki takibe davalının itirazının iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatının tahsili istemiyle açılmış, mahkemece ayıp ihbarının usulüne uygun yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasında akdî ilişkinin kurulduğu tarih itibariyle uygulanması gereken 818 sayılı BK"nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinde iş sahibinin eseri teslim aldıktan sonra varsa eserdeki açık ayıpları işlerin mutad cereyanına göre imkânını bulur bulmaz (BK.md.359), gizli ayıpları ise ayıba vakıf olduğu tarihte (BK.md.362/son) yükleniciye ihbar etmesi gerekli olup, bu ihbar külfeti yerine getirilmediği takdirde eseri olduğu gibi kabul edilmiş sayılacağından yüklenici ayıba dayalı taleplerden kurtulmuş olur. Mahkemece davalının ayıp ihbarını yaptığını ispat edemediği kabul edilmiş ise de; ayıp ihbarının yapılması herhangi bir şekle bağlı olmayıp, şahitlerin ifadesiyle de ispatlanabilen bir husustur. Davalı tanıklarınca ayıp ihbarının süresinde yapıldığı belirtilmiştir. Ancak bu beyanlar sadece ayıp ihbarının süresinde yapıldığını ispatlayabilir. Somut olayda ürünlerin ayıplı olup olmadıklarına dair dosyada davalı şirketin kendi kayıt ve tutanakları dışında objektif mahkeme tespiti vs. delil bulunmamaktadır. Ürünlerin de davalının iddiasına göre tamiratı yapıldığından yargılama sırasında keşifle ayıbın tespit edilemeyeceği, sonuçta ayıpların varlığı ve niteliği ispatlanamadığından kanıtlanamayan ayıp savunması reddedilerek davanın kabul edilmek sureti ile itirazın iptâline karar verilmesi gerekirken mahkemenin bilirkişi raporunu hükmüne esas alarak davanın reddine karar vermesi doğru olmamış kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 15.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.