Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/4443
Karar No: 2022/923
Karar Tarihi: 21.02.2022

Danıştay 4. Daire 2018/4443 Esas 2022/923 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/4443 E.  ,  2022/923 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/4443
    Karar No : 2022/923


    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
    (…Vergi Dairesi Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVACI) : …
    İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, kanuni temsilcisi olduğu şirket hakkında sahte fatura kullandığı ileri sürülerek tanzim edilen inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2011/1 ila 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; davacının kanuni temsilcisi olduğu şirketin ilgili dönemlerde fatura aldığı mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarının tetkikinden; düzenlenen faturaların sahte belge niteliğinde olduğunu ortaya koyacak yeterli tespit bulunmadığından yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacının kanuni temsilcisi olduğu şirketin 09/05/2013 tarihinde tasfiyesinin tamamlandığı, şirket adına düzenlenen inceleme raporunun ise 29/02/2016 tarihli olduğu, dolayısıyla incelemenin şirketin tasfiyesinin tamamlandıktan sonra yapıldığı anlaşıldığından davacı adına yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun belirtilen gerekçe ile reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

    TETKİK HÂKİMİ : …

    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:



    İNCELEME VE GEREKÇE :
    5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun "Tasfiye" başlıklı 17. maddesine 5904 sayılı Kanun’un 6. maddesiyle 03/07/2009 tarihinden geçerli olmak üzere eklenen 9. fıkrasında; tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflere tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak salınacak her türlü vergi tarhiyatı ve kesilecek cezaların, müteselsilen sorumlu olmak üzere; tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden, tasfiye dönemi için ise tasfiye memurlarından herhangi biri adına yapılacağı, limited şirket ortaklarının, tasfiye öncesi dönemlerle ilgili bu kapsamda doğacak amme alacaklarından şirkete koydukları sermaye hisseleri oranında sorumlu olacakları, bu fıkra uyarınca tasfiye memurlarının sorumluluğunun, tasfiye sonucu dağıtılan tutarla sınırlı olacağı hüküm altına alınmıştır.
    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin (a) bendinde; mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri belirtilmiştir.
    213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinin (B) bendinde ise; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu kurala bağlanmıştır. Bu kuralın gereği olarak yükümlülerin Katma Değer Vergisi Kanununun yukarıda söz edilen 29. maddesi hükmünden yararlanabilmelerinin ön şartı fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtmasıdır. Gerçekleşmemiş teslim ve hizmetler dolayısıyla bir vergi ödemesi ve bunun sonucu olarak da vergi indirimi söz konusu edilemeyeceğinden, indirime dayanak teşkil eden faturaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususlarının tespiti anlaşmazlığın çözümü bakımından önem arz etmektedir.
    Uyuşmazlıkta, davacının 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca kanuni temsilci olarak dava konusu tarhiyata muhatap kılındığı anlaşılmış olup, 2011 yılında fatura alınan iki firma hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarının incelenmesi suretiyle söz konusu firmaların sahte fatura düzenleyicisi olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
    Bu itibarla, davanın kabulü yönündeki Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf istemininin; davacının kanuni temsilcisi olduğu şirket hakkındaki incelemenin şirketin tasfiyesinin tamamlandıktan sonra yapıldığı gerekçesiyle reddine ilişkin temyize konu Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.


    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kabulüne,
    2. Temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 21/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi