![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2021/127
Karar No: 2022/567
Karar Tarihi: 21.02.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/127 Esas 2022/567 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/127 E. , 2022/567 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/127
Karar No : 2022/567
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLLERİ : Av. ..., Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 01/10/2020 tarih ve E:2017/5840, K:2020/4060 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararına karşı yaptığı yeniden inceleme talebinin reddine dair aynı Kurulun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali ve 6749 sayılı Kanun'un 3/1. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 01/10/2020 tarih ve E:2017/5840, K:2020/4060 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları ve davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası yerinde görülmemiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda .... Ağır Ceza Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkûmiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı" ile "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı"nın incelenmesinden; davacının "..." ID numarasıyla ve bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğunun anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgüt mensubu olduğuna, staj döneminde örgüt evlerinde kaldığına ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
YARSAV üyeliği yönünden, davacının YARSAV üyeliğinin FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğunun değerlendirildiği,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin, AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin dayanağı olan 6749 sayılı Kanun'un (667 sayılı KHK) 3/1. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu, itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine götürülmesine bir engel bulunmadığı; kişiselleştirme içermeyen bir kararla meslekten çıkarılması, yeniden inceleme talebinden sonra verilen kararın da aynı mahiyette olması, davanın sonucunu temelden etkileyecek olan Anayasa'ya aykırılık iddiasının ciddi görülmemesi, meslekten çıkarma işleminin hukuka aykırılığına ilişkin öne sürdüğü hususların kararda tartışılmaması gerekçe yükümlülüğünü karşılamaktan uzak olduğundan adil yargılanma hakkının ihlal edildiği; Anayasa'daki güvencelere aykırı olacak şekilde, mesleğinden çıkarılma gerekçesinin ne olduğunu bilmeksizin, kendisine yönelik isnadın nedeninden ve niteliğinden haberdar edilmeksizin, bu hususta kendisine somut olay ve olgulara dayanan bir delil gösterilmeksizin ve gerekçe tebliğ edilmeksizin, savunma imkânı verilmeksizin mesleğinden ihraç edildiği, yargılama aşamasında hakkındaki tespitler bildirilerek bu tespitlere karşı beyanlarının alınmasıyla savunma hakkının tanınmış olmadığı; makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği; hayatının hiçbir bölümünde FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisak hâlinde olmadığı, somut delil ve gerekçe gösterilmeden kişisel kusuru araştırılmaksızın anayasal prensiplere sadakat göstermediği iddiasında bulunulduğu; irtibat ve iltisak kavramları kullanılarak sınırsız bir takdir yetkisinin kullanıldığı, hakkında somut hukuksal delil olmaksızın meslekten çıkarıldığı; ByLock kullanıcısı olmadığı, ByLock kullandığı yönünde sunulan tutanakların sonradan üretildiği, bu tutanaklarda Ankara Adliyesinde görev yaparken ihraç edildiği yönünde not bulunduğu, ama Ankara Adliyesinde hiç çalışmadığı en son Yargıtay Tetkik Hakimliği görevde bulunduğu, tüm bu bilgilerden özetle dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerin Yargıtayın aradığı kriterleri karşılamadığı; tanık beyanlarının ve etkin pişmanlıktan yararlanılmak isteyen şahısların beyanlarından oluştuğu, bu ifadelerin kanun dışı vaatle alınması nedeniyle yasak delil niteliğinde olduğu; Dairenin meslekten çıkarılmasına karar verilmesi suretiyle özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir olduğu yönündeki görüşünün isabetsiz olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 01/10/2020 tarih ve E:2017/5840, K:2020/4060 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 21/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.