Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/92
Karar No: 2022/550
Karar Tarihi: 21.02.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/92 Esas 2022/550 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/92 E.  ,  2022/550 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/92
    Karar No : 2022/550

    TEMYİZ EDENLER : I-(DAVACI): ...
    II- (DAVALILAR):
    1- ...
    2- ...Bakanlığı
    VEKİLİ: I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. ...

    3- ...Genel Müdürlüğü
    VEKİLİ: Av. ...

    İSTEMİN_KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 09/07/2020 tarih ve E:2016/22192, K:2020/3456 sayılı kararının davacı tarafından redde ve aleyhine yargılama giderleri ile avukatlık ücretine hükmedilmesine yönelik kısmının, davalı idareler tarafından iptale yönelik kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 4. sınıf emniyet müdürü rütbesinde görev yapan davacı tarafından, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 4. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının, sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin ve anılan işlemin dayanağı olan, 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28. maddesi ile 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan ''Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almak kaydıyla, ...'' ibaresinin iptali; dava konusu işlem nedeniyle oluşan maddi kayıplarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi; 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 6638 sayılı Kanun'la değişik 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan ''ve sözlü'' ibaresinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 09/07/2020 tarih ve E:2016/22192, K:2020/3456 sayılı kararıyla;
    Davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiş,
    Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar, ..." ibaresi yönünden;
    3201 sayılı Kanun'da emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak "yazılı sınavda başarılı olma" şartının aranması karşısında, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak, yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin uyuşmazlık konusu düzenlemede ilgili Kanun hükmüne uyarlık bulunmadığı,
    Öte yandan, kamu hizmetinin sürekli, etkili, verimli bir biçimde sunulabilmesi ve görevin gerektirdiği niteliklere sahip en uygun personelin belirlenebilmesi için, üst rütbeye terfi edecek personelin mesleki bilgi ve genel kültür düzeyini ölçmek amacıyla yapılan ve nesnel bir ölçme değerlendirme yöntemi olan yazılı sınavının tamamlayıcısı olarak görülen sözlü sınavına tabi tutulan adayların, yazılı sınavda başarılı olmasını gerektirecek bir taban puanı aşması veya en yüksek puandan başlanarak o yıl terfi için öngörülen boş kadronun birkaç katının çağrılması ya da her iki kriterin birlikte arandığı veya bunlara benzer bir seçme usulüyle sözlü sınavına çağrılmalarının liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olduğu,
    Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "... sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur." ibaresi yönünden;
    Sözlü sınavın uygulanma usulü ile ilgili olarak 3201 sayılı Kanun'un 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendi uyarınca idareye tanınan yönetmelikle düzenleme yapma yetkisine dayanılarak, personelin, sicil numarası küçük olandan başlanmak üzere sözlü sınava tabi tutulacağı yolunda getirilen düzenlemenin anılan Kanun'a aykırılık taşımadığı, bu bağlamda, yazılı sınava giren adayların belli bir sıralama dahilinde sözlü sınava tabi tutulmasının eşitlik ilkesine aykırı bir yönünün de bulunmadığı dikkate alındığında, iptali istenen düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı,
    Yönetmeliğin 28. maddesinin 2. fıkrası yönünden;
    Söz konusu düzenleme uyarınca sözlü sınava çağrılan adayların yeterliliğinin tespiti amacıyla yapılan sınavda görevlendirilen personelin sınava girenlere göre daha üst rütbede olmasının, sınava girecek personelin objektif değerlendirilmesi bakımından memur güvencesine hizmet ettiği gibi, değerlendirmeyi yapacak personel açısından da kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olduğu sonucuna ulaşıldığı, bu nedenle, anılan Yönetmeliğin 28. maddesinin 2. fıkrasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı,
    Öte yandan, idarenin 3201 sayılı Kanun'un 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendi uyarınca kendisine verilmiş olan sözlü sınav yapma görev ve yetkisini yerine getirebilmesi amacıyla anılan Kanun'a uygun olarak Yönetmelikle düzenleme yapma konusunda takdir yetkisinin bulunduğu, bu kapsamda söz konusu Yönetmelik ile sınava girenlere göre daha üst rütbedeki kişilerin sınavda görevlendirilmesi öngörülmek suretiyle takdir yetkisinin objektiflik ilkesine uygun olarak kullanıldığı, bu nedenle iptali istenen düzenlemede hukuka aykırı bir yön görülmediği,
    Yönetmeliğin 28. maddesinin 3. fıkrası yönünden;
    Dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan Kanun hükmünde ve Yönetmeliğin 28. maddesinin başlığında "sözlü sınav" ifadesine yer verildiği halde, anılan Yönetmelik maddesinin içeriğinde "mülakat" a ilişkin esas ve usullerin düzenleme altına alındığı,
    Davranış ve düşüncelere ilişkin bilgi edinme amacıyla bir kişiyle yapılan sorulu cevaplı görüşme olan mülakatın, kamu görevlerine girişte yapılan yazılı sınavı tamamlayıcı nitelikte olup, yazılı sınavla bilgisi ölçülen kişilerin, mesleğe uygun tavır ve davranışlara, yeteneğe ve kültürel birikime sahip olup olmadığını belirlemek amacıyla yapıldığı,
    Sözlü sınavın ise, amacı bakımından yazılı sınava benzemekte olup, bilgi ölçme amacıyla yapıldığı, ancak, sözlü sınava ilişkin benzer düzenlemelere yer veren bazı yasa ve yönetmeliklerde sözlü sınava tabi tutulacak adayların bilgi yanında mesleki ehliyete yönelik diğer özel niteliklere de sahip olunup olunmadığı yönünden değerlendirmeye tabi tutulacağına ilişkin düzenlemelere yer verildiği, dolayısıyla yazılı sınavın tamamlayıcısı olan sözlü sınavın ölçme ve değerlendirme bakımından mülakatı da kapsadığı sonucuna ulaşıldığı,
    Bu durumda, dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan Kanun hükmünde açıkça "sözlü sınav" şeklinde yapılan düzenlemeye uygun olarak Yönetmeliğin 28. maddesinin başlığında da "sözlü sınav" ibaresine yer verildiği halde, madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verildiği, buna karşın, sözlü sınavın amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden, anılan maddenin 3. fıkrasında eksik düzenleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmadığı,
    Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan "Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, ..." ibaresi yönünden;
    İptali istenen Yönetmelik hükmünün, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması şartına uygun olduğu,
    Yazılı sınavın tamamlayıcısı olan ve görevin gerektirdiği niteliklere en uygun personelin bir üst rütbeye terfi için mesleki bilgisini ve genel kültür düzeyini ölçmeyi amaçlayan sözlü sınav notuna da önem atfedilerek, anılan Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesinde yer alan başarı puanının, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirleneceği şeklindeki düzenleme de dikkate alındığında, başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak şartının aranmasının asgari başarı kriteri açısından makul olduğu, bu nedenle iptali istenen düzenlemede hukuka aykırılık görülmediği,
    Davacının katıldığı sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden;
    Yönetmeliğin dava konusu bireysel işlemin dayanağı hükümlerinden olan 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrası ile 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar" ibaresinin yukarıda yer verilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunmuş olması karşısında, söz konusu sınavda puanların belirlenmesinde dayanak Kanun hükmünde öngörüldüğü şekilde ölçme ve değerlendirme esaslarına uygun bir değerlendirme yapıldığından söz edilmesine hukuken imkan bulunmadığından, davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde de hukuka uyarlık bulunmadığı,
    Öte yandan, bu kararın, davacının sözlü sınavında başarılı olduğu yolunda bir sonuç doğurmayacağı, dava konusu başarısız sayılma işleminin dayanağı olan ve hukuka aykırılığı tespit edilen Yönetmelik hükümlerinin düzenlediği hususlarda yapılacak yeni düzenlemelerle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yeniden yapılacak sözlü sınav sonucunda ortaya çıkacak olan değerlendirme ve puana göre işlem tesis edilmesine yönelik olduğu,
    25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 4. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları yönünden;
    Dava konusu sözlü sınavların dayanağı olan Yönetmelik hükümlerinin yukarıda belirtilen gerekçelerle hukuka aykırılığı tespit edildiğinden, söz konusu hukuka aykırı düzenlemeler dayanak alınarak tesis edilen ve 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 4. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarında da hukuka uyarlık bulunmadığı,
    Davacının dava konusu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı maddi kayıplarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi talebi yönünden;
    Davacının sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu ile ilgili olarak yukarıda yer verilen gerekçenin davacının sözlü sınavda başarılı olduğu sonucunu doğurmaması, yeniden yapılacak sözlü sınavda değerlendirilmesine yönelik olması nedeniyle, bu aşamada davacının maddi hak kaybının varlığından söz edilemeyeceğinden, davanın bu kısmı yönünden davacı talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle,
    Dava konusu Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar, ..." ibaresinin ve 3. fıkrasının, davacının katıldığı sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile 25-29/06/2015 tarihleri arasında 4. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptaline, dava konusu edilen diğer kısımlar yönünden ise davanın reddine, dava kısmen iptal, kısmen ret ile sonuçlandığından, yargılama giderinin yarısının davacı üzerinde bırakılmasına ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 3.000,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :Davacı tarafından, Daire kararının, iptale yönelik kısımlarının haklılığını ortaya koyduğu; sözlü sınavın ehil kişilerce yapılmadığı; sadece üst rütbede olmanın ölçme ve değerlendirme açısından yeterli bulunmadığı; kendisiyle yalnızca kısa süreli bir mülakat yapılmasının hukuka uygun olmadığı; kararın iptale yönelik kısımlarına istinaden maddi zararlarının karşılanmasına da karar verilmesi gerektiği belirtilerek Daire kararının, davanın reddine ilişkin kısmı ile aleyhine yargılama giderleri ve avukatlık ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    Davalı idareler tarafından, iptali istenen idari işlemlerin ve dayanağı Yönetmelik hükümlerinin Anayasa ve kanunlara uygun olduğu, bahse konu Yönetmelik'te, dayanağı 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun amir hükümleri uyarınca rütbe terfiinde yazılı ve sözlü sınavlarda başarılı olunması şartının arandığı, sözlü sınavında başarı barajının aday lehine düşük tutulduğu, elli puan alma şartı konulmasının kamu yararı ve hizmet gereği olduğu, sözlü sınavın, adaylara önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle icra edildiği, bu yönüyle farklı komisyonlar tarafından farklı değerlendirme yapıldığı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğu, adayların değerlendirme kriterlerinin Yönetmelik'te açıkça ortaya konulduğu, dolayısıyla, dava konusu Yönetmelik hükümleri ile bu hükümlere dayanılarak tesis edilen idari işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, Daire kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
    Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
    Davalı idarelerden İçişleri Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın lehlerine olan kısımlarının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
    Davalı idarelerden Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından, savunma verilmemiştir.
    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarelerin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
    Başkan ...ile Üyeler ...ve ...'nun, 4. sınıf emniyet müdürü rütbesinde görev yapan davacının, hukuki durumunda değişiklik meydana getirerek menfaatini etkilemesi nedeniyle rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işleme karşı dava açma ehliyeti bulunmakta ise de, bulunduğu rütbede yapılan tüm sözlü sınavların iptalini istemekte meşru ve güncel bir menfaatinin bulunmadığı anlaşıldığından, bu istemine ilişkin olarak davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği yolundaki oylarına karşılık, davacının, menfaatinin etkilendiği, kaldı ki, bulunduğu rütbede gerçekleştirilen tüm rütbe terfi sözlü sınavlarının bireysel olarak hukuka aykırılığı nedeniyle değil, dayanağı düzenleyici işlemin hukuka aykırılığı iddiasıyla dava konusu edilmiş olması nedeniyle, Yönetmeliğe dayalı yapılan tüm sözlü sınavların iptali istemine ilişkin olarak dava açmakta ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılarak uyuşmazlığın esasına geçildi:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Öte yandan, davacının katılmış olduğu rütbe terfi sözlü sınavının dayanağı hükümlerinden olan dava konusu Yönetmeliğin 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrası ile 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar" ibaresinin iptali yolunda verilen Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 tarih ve E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararı ile kesin olarak onanmıştır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
    2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen davanın reddine, kısmen iptale yönelik Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 09/07/2020 tarih ve E:2016/22192, K:2020/3456 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Davacının adli yardım talebinin kabul edilmiş olması nedeniyle ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca Dairesince, davacıdan tahsili için müzekkere yazılmasına,
    4. Kesin olarak, 21/02/2022 tarihinde, usulde oyçokluğu, esasta oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi