Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2861
Karar No: 2017/196
Karar Tarihi: 26.01.2017

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/2861 Esas 2017/196 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/2861 E.  ,  2017/196 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayetin sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 20.09.2013 gün ve 2013/5031 Esas, 2013/5624 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet olunan ... vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.

    - KARAR -
    Şikayetçi vekili, İstanbul 14. İcra Müdürlüğü"nün 2006/5686 E. sayılı dosyasında tanzim olunan 02.04.2012 tarihli sıra cetvelinde müvekkiline pay ayrılmamasının hatalı olduğunu ileri sürerek, anılan sıra cetvelinin iptalini istemiştir.
    Şikayet olunan ... vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir.
    Şikayet olunan ..., cevap vermemiştir.
    Mahkemece, sıra cetvelini düzenleyen İcra Müdürlüğü"nce ..."nce yapılan takip dosyasının celp edilerek incelendiği, dosya kapsamında şirket yönünden acz halinde bulunup bulunmadığı hususunda gerekli araştırmanın yapıldığı, Vergi Dairesi haczinin 17.06.2003 tarihli olduğu, vergi alacağı yönünden 6183 sayılı Yasa"nın 54. maddesi kapsamında takibe geçildiği, dolayısıyla Vergi Dairesi tarafından vergi alacağının şirketten tahsil imkanının kalmadığı hususunun yöntemine uygun olarak saptandığı, şikayet olunan Vergi Dairesi haczinin şikayetçinin haczinden önce olduğu, sıra cetvelinin usulüne uygun düzenlendiği, şikayet olunan ... yönünden ise, bu şikayet olunana herhangi bir pay ayrılmadığı, bu nedenle pasif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 20.09.2013 tarih ve 5031 E., 5624 K. sayılı ilamıyla, şikayet olunan Boğaziçi Vergi Dairesi alacağının dava dışı Halil Tekstil Konfeksiyon Sanayi ve Ticaret A.Ş."nin vergi borcundan kaynaklandığı, TTK"nın 269. maddesi hükmüne göre, sermaye ortaklığı niteliğindeki anonim şirketlerde, ortakların sorumluluğunun koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı olduğu, sermaye borçlarını ödeyen ortakların gerek şirkete ve gerekse şirketin alacaklılarına karşı herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığı, kişisel yönden takip ve dava olunamayacakları, bu durumda, mahkemece şikayet olunan Vergi Dairesi yönünden şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, limited şirket ortak ve yöneticilerinin kamu borçlarından sorumluluğunu düzenleyen 6183 sayılı Kanun"un 35. ve mükerrer 35. maddesi ile Vergi Usul Kanunu"nun 10. maddesine dayalı olarak şikayetin reddine karar verilmesi doğru olmadığı belirtilerek bozulmuştur.
    ../..
    S.2.

    Bu kez, şikayet olunan Boğaziçi Vergi Dairesi vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    1- Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, şikayet olunan ... Müdürlüğü vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve HUMK"un 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Şikayet, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir.
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun mükerrer 35. maddesinde "Tüzel Kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu kanun hükümlerine göre tahsil edilir" hükmünde bu Kanun"un 10. maddesi uyarınca sorumlu olan kanuni temsilcilerin, diğer amme alacaklarının ödenmesinden de 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi uyarınca sorumlu tutulmaları amaçlanmıştır.
    Sözü edilen düzenleme uyarınca, kanuni temsilcinin takibi için öncelikle borçlu şirketin takibi yapılarak vergi ve buna bağlı alacakların borçlu şirketten tahsil edilemediği hususunun ortaya konulması, diğer bir ifadeyle öncelikle amme borçlusu şirketin tüm takip yolları kullanılarak takibi ve borcun tamamen veya kısmen tahsil edilememesi halinde kanuni
    temsilciye yönelik takibata geçilmesi gerekmektedir. Ayrıca, kanuni temsilcilerin, tüzel kişilerin vergi ve buna bağlı alacaklardan dolayı sorumlu tutularak takip edilebilmeleri için, bu kişilerin borcun ait olduğu dönemde kanuni temsilci olmaları gerekmekte olup, sorumlulukları kanuni temsilci oldukları süre ile sınırlıdır.
    Şikayete konu sıra cetvelinde yer alan vergi alacağının doğduğu tarihte yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 317. maddesinde, anonim şirketin yönetim kurulu tarafından idare ve temsil edileceği, 319. maddesinde, yönetim kurulunun en az bir üyesine şirketi temsil yetkisi verileceği, esas sözleşme ile temsil yetkisinin ve idare işlerinin hepsinin veya bazılarının yönetim kurulu üyesi olan murahhaslara veya pay sahibi olmaları zorunlu bulunmayan müdürlere bırakılabilmesi için genel kurula veya yönetim kuruluna yetki verilebileceği, 321. maddesinde ise, temsile yetkili olanların şirketin amaç ve konusuna dahil olan her nevi işleri ve hukuki işlemleri şirket adına yapmak ve şirket unvanını kullanmak hakkını haiz oldukları hükme bağlanmıştır. Bu kanunu yürürlükten kaldıran 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunununda da benzer hükümlere yer verilmiştir.
    Mahkemece, vergi alacağının borçlu şirketten tahsili olanağının kalmadığı hususunun yöntemine uygun olarak saptandığı gerekçesiyle, şikayet olunan ... yönünden şikayetin reddine karar verilmiştir. Asıl borçlu Halil İbrahim Demirkaya Holding A.Ş."nin iflasına karar verildiği anlaşılmış olup, buna göre alacağın asıl borçlu şirketten tahsil olanağının kalmadığı yönündeki tespit yerinde ise de, adı geçen şirketin vergi borçları nedeniyle hakkında takip yapılan bedeli paylaşıma konu taşınmazın maliki İbrahim Demirkaya"nın, vergi borcunun doğduğu dönemde, asıl borçlu şirketin kanuni temsilcisi olup olmadığı yönünde herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Bu durumda, tarafların icra dosyaları, işlem dosyaları ve takibe konu vergi borcunun doğduğu döneme ilişkin olarak Halil İbrahim Demirkaya Holding A.Ş."nin ticaret sicil kayıtları getirtilerek, bu dönemde, İbrahim Demirkaya"nn anılan yasal düzenlemeler uyarınca, asıl borçlu şirketin kanuni temsilcisi olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    ../..
    S.3.


    Bu durumda, mahkeme kararının, yukarıda açıklanan gerekçelerle şikayetçi yararına bozulması gerekirken, sair sebeplerle bozma yoluna gidilmiş olması hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayet olunan ... vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 20.09.2013 tarih ve 5031 E., 5624 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının değişik gerekçe ile anılan şikayet olunan yararına BOZULMASINA, 26.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi