Esas No: 2010/6912
Karar No: 2011/2679
Karar Tarihi: 01.07.2011
Danıştay 10. Daire 2010/6912 Esas 2011/2679 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı bankada açtırdığı vadeli TL hesabındaki alacağının faiziyle birlikte ödenmesi için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti mahkemesinde karar almış ve Türkiye'de tenfiz ettirmek istemiştir. Ancak İdare Mahkemesi bu talebi reddetmiştir. Danıştay Onuncu Dairesi ise uluslararası özel hukuk kanunu gereği yabancı mahkemeler tarafından verilen kararların tenfizi için asliye mahkemesinin görevli olduğunu ve İdare Mahkemesi'nin kararının usule aykırı olduğunu belirterek bozmuştur.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun \"Tenfiz kararı\" başlıklı 50. maddesinin 1. fıkrasında, \"Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.\" kuralı yer almaktadır. Görev ve yetki başlıklı 51. maddesinin 1. fıkrasında ise, tenfiz kararları hakkında görevli mahkemenin asliye mahkemesi olduğu kurala bağlanmıştır.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2010/6912
Karar No: 2011/2679
Temyiz Eden (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) :…
İstemin Özeti : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun ''Görev ve yetki'' başlıklı 51. maddesinin 1. fıkrasına göre, yabancı mahkemelerce hukuk davaları ile ilgili olarak verilen kararlarla ilgili olarak tenfiz kararı vermekle görevli ve yetkili mahkemenin asliye mahkemesi olduğu hususunda bir duraksama bulunmamaktadır.
İdare Mahkemesince; tenfiz kararı verilmesi istemiyle açılan davanın asliye hukuk mahkemesinin görevinde olduğu hususu gözetilmeden davanın incelenmeksizin reddi yolunda verilen kararda usul hükümlerine uyarlık görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde faaliyet gösteren davalı bankada açtırmış olduğu vadeli Türk Lirası mevduat hesabında bulunan 35.292.96 TL'sının 6.7.2003 tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık %45 oranında işletilecek faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yolunda … Mahkemesince verilen 23.1.2006 tarih ve Dava No:… sayılı kararın tenfizi istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesince; uyuşmazlığın … Mahkemesinin … tarih ve Dava No:… sayılı kararının tenfizi isteminden kaynaklandığı, sözü edilen kararın idari davaya konu olabilecek nitelikte bir işlem olmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülen idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Yabancılık unsuru taşıyan özel hukuka ilişkin işlem ve ilişkilerde uygulanacak hukuk, Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi, yabancı kararların tanınması ve tenfizi 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun ile düzenlenmiştir.
Bu Kanunun ''Tenfiz kararı'' başlıklı 50. maddesinin 1. fıkrasında, ''Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.'' kuralı yer almış, .''Görev ve yetki'' başlıklı 51. maddesinin 1. fıkrasında ise, tenfiz kararları hakkında görevli mahkemenin asliye mahkemesi olduğu kurala bağlanmıştır.
… Mahkemesince; davacının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde faaliyet gösteren davalı bankada açtırmış olduğu vadeli Türk Lirası mevduat hesabında bulunan 35.292.96 TL tutarındaki alacağının 6.7.2003 tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık %45 oranında işleyecek faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiş, bu kararla ilgili olarak tenfiz kararı verilmesi istemiyle idare mahkemesinde tenfiz davası açılmıştır.
Bu durumda, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun yukarıda aktarılan hükümlerine göre, yabancı mahkemelerce hukuk davaları ile ilgili olarak verilen kararlarla ilgili olarak tenfiz kararı vermekle görevli ve yetkili mahkemenin asliye mahkemesi olduğu hususunda bir duraksama bulunmamaktadır.
İdare Mahkemesince; tenfiz kararı verilmesi istemiyle açılan davanın asliye hukuk mahkemesinin görevinde olduğu hususu gözetilmeden yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın incelenmeksizin reddi yolunda verilen kararda usul hükümlerine uyarlık görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dava dosyasının adı geçen mahkemeye gönderilmesine 1.7.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.