10. Ceza Dairesi 2018/5390 E. , 2019/1449 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : GAZİANTEP Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi
Suçlar : 1- Uyuşturucu madde ticareti yapma (Tüm sanıklar hakkında)
2- Kenevir ekme (Sanık ... hakkında)
3- 6136 sayılı Yasaya aykırılık (Sanık ... hakkında)
Hüküm : İstinaf başvurularının esastan reddi
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dosya kapsamına göre; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasını gerektiren bir sebep bulunmadığından, sanıklar Ahmet, Seyithan, Yakup, ..., Remazan müdafilerinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteklerinin, 696 sayılı KHK’nın 100’üncü maddesi ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 299. maddesi uyarınca takdiren reddine karar verilerek, duruşmasız inceleme yapılmıştır.
A- Sanık ... hakkında “kenevir ekme” suçundan ve sanıklar ... ve ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen hükümler yönünden yapılan kanun yolu incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanıklar müdafilerinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
B- Sanık ... hakkında “6136 sayılı Yasaya aykırılık” suçundan verilen hükmün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği ve istinaf isteminin esastan reddine dair karar hukuka uygun bulunduğundan, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesi nedeniyle, 5271 sayılı CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
C- Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında “Uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen hükümlerin incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği ve istinaf istemlerinin esastan reddine dair karar hukuka uygun bulunduğundan, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesi nedeniyle, 5271 sayılı CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
D- Sanık ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen hükmün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği ve aşağıda belirtilenlerin dışında istinaf isteminin esastan reddine dair karar hukuka uygun bulunduğundan, sanık müdafiinin bölge adliye mahkemesi kararına yönelik diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık ...’un 07.07.2015 tarihinde işlediği uyuşturucu madde ticareti yapma eyleminden dolayı temyize konu bu davanın açıldığı; 04.10.2015 tarihinde işlemiş olduğu uyuşturucu madde ticareti yapma eylemi nedeniyle ise Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi"ne 2015/219 esas ve 2015/394 karar sayılı davanın açılarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 188/3, 62. maddeleri uygulanmak suretiyle neticeten 8 yıl 4 ay hapis cezası ile 100 gün karşılığı 2.000 TL adli para cezası verildiği, hükmün temyizi üzerine Yargıtay 20. Ceza Dairesi"nin 14.10.2016 tarih 2016/824 esas ve 2016/5173 karar sayılı kararıyla onanmak suretiyle kesinleştiği; hukukî kesinti olmadan ikinci suçun işlendiği, sanığın bu suçları “bir suç işleme kararının icrası kapsamında” işlediği ve bu nedenle zincirleme suçun söz konusu olduğu anlaşıldığından; en ağır sonuç doğuran suç esas alınarak tayin edilecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle TCK"nın 43. maddesi gereğince artırılmasında ve böylece bulunacak sonuç cezanın, kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan “fazla olması halinde” aradaki fark kadar “ek cezaya hükmolunmasında”, aksi halde “ek ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde” zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMK’nın 302. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 303. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,
Hükmün mahsuba ilişkin “IX-A-” paragrafının 9 numaralı fıkrasının hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “9-) Sanığın arada hukuki kesinti bulunmadan aynı suç işleme kararının icrası kapsamında 04/10/2015 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma eylemi nedeniyle Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/219 Esas 2015/394 Karar sayılı 16.10.2016 tarihinde Yargıtay 20. Ceza Dairesi"nce onanarak kesinleşen 8 yıl 4 ay hapis ve 100 gün adli para cezasının hükmedilen cezadan mahsubuna, sanık hakkında sonuç cezanın mahsup işlemi sonrası 7 yıl 8 ay hapis 700 gün adli para cezası olarak belirlenmesine, buna bağlı olarak sanığın ekonomik durumu ve diğer şahsi halleri nazara alınmak suretiyle 5237 sayılı TCK’nın 52. maddesi gereğince 700 gün olarak tayin edilen adli para cezasının 1 gün karşılığı takdiren 20 TL" den hesap edilerek sonuç olarak 14.000 TL adli para cezası olarak belirlenmesine,” ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
E- Sanık ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen hükmün incelenmesinde:
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, 16/08/2015 günü 5 katlı apartmanın ortak kullanımında olan kömürlük bölümünde ele geçen uyuşturucu maddeyi temin ettiğine ilişkin, soyut ve değişik anlamlara gelebilecek iletişimin tespiti tutanakları dışında, kuşkuyu aşan kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı takdirde serbest bırakılması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı"na müzekkere yazılmasına, 07/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.