Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6881
Karar No: 2020/7508
Karar Tarihi: 08.07.2020

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/6881 Esas 2020/7508 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2018/6881 E.  ,  2020/7508 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK’nın 157/1, 58 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Hükümden önce 05/08/2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanununun 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği; ancak bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay"dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK"un 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması, kanun yoluna ilişkin süreler konusunda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda farklı düzenlemelere yer verilmesi, 7035 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra temyiz süresi konusunda tereddütler oluşması ve ilk derece mahkemelerince yanıltıcı ifadeler kullanılmasının, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 13/10/2015 gün, 2015/11-120 Esas, 2015/313 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, avukatlar da dahil olmak üzere başvurucuların kanun yolunda yanılmalarına sebep olduğu gibi, Anayasa Mahkemesi"nin 09/06/2016 tarihli (Başvuru Numarası: 2014/4987) ve 22/09/2016 tarihli (Başvuru Numarası: 2014/1382) kararlarına göre bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunması nedeniyle temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek, yine atılı suçun hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında kaldığı ve delillerin takdiri ile değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu anlaşılmış ise de; halen geçerliliğini sürdüren 10/06/1942 gün 26-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 23/05/2000 gün ve 111-117; 27/12/2011 gün ve 2010/1-158-2011/296 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere merci tayini kararları kesin olup, tekrar değerlendirme konusu yapılamayacağı, somut olaya ilişkin yapılan yargılama sırasında da,... 2. Ağır Ceza Mahkemesi ile ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi arasında çıkan görev uyuşmazlığı sonucunda, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 26/11/2014 tarih ve 2014/10393, 2014/11632 sayılı ilamıyla... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verildiği ve sanığın üzerine atılı suçun, uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, bozma sonrası dosyanın uzlaştırma bürosuna tevdii edildiği ancak; sanık ... ile müşteki arasında uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
    Sanık ... ile temyiz dışı sanıklar ... ve ...’ın suç tarihinde birlikte, müşteki ...’u telefonla arayarak, kendilerini başkomiser Ali Rıza olarak tanıtıp, "dolandırıcılık operasyonu yaptıklarını, müştekiye ait hesaptan 345TL para çekildiğini, bu parayı kimin çektiğini ve müştekinin üzerinde bulunan paraların seri numaralarını tespit etmek için banka ATM"sine yatırması gerektiğini, bankada çetenin yakalanması için tedbir aldıklarını söyledikleri" verdikleri hesap numaralarına müştekinin 5.000TL para yatırmasını sağladıkları ve müşteki aleyhine haksız menfaat temin etmek suretiyle, üzerlerine atılı dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda; sanığın eyleminin, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturmasına rağmen, suç tarihinde bu hükmün yürürlükte bulunmaması nedeniyle, sanığın eyleminin TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, TCK’nın 157/1 maddesi gereğince sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının yanında adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, sanığın tekerrüre esas alınan ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/22 esas, 2010/403 karar sayılı ilamına konu mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamında bulunması karşısında, öncelikle tekerrüre esas alınan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanığın dolandırıcılık suçundan 2 yıl hapis cezasına mahkumiyetine karar verildiği halde, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasına ""sanık hakkında kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilerek TCK"nın 53/1-2-3. maddelerinin uygulanmasına"" ibaresi eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi