
Esas No: 2011/351
Karar No: 2012/5577
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/351 Esas 2012/5577 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan zararın, 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesi hükmü gereğince davalı işverenden rücuan alınması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı .... Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı, sigortalı veya hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (dış tavan) miktarı ile sınırlı iken, anılan maddede yer alan “sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere” ibareleri, 21.03.2007 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 23.11.2006 gün ve ...Karar sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmiştir. Anayasa’nın 153’üncü maddesine göre, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi ve giderek elde bulunan ve kesinleşmemiş tüm davalarda uygulanmasının zorunlu olması, iptal kararının Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 76’ncı ve 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33’üncü maddesi gereğince, yürürlükteki kanunları uygulamakla yükümlü bulunan mahkemelerin ve Yargıtay’ın yürürlükten kalkan bir yasa maddesine dayanarak inceleme yapma ve karar verme yetkilerinin bulunmadığının kabulünün doğal bulunması, 26’ncı maddedeki anılan ibarelerin iptali ile Kurumun rücu hakkının, kanundan doğan, kendine özgü, sigortalı veya hak sahiplerinin hakkından bağımsız,basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, ilk peşin sermaye değerli gelirlerin, tazmin sorumlularının kusuruna karşılık gelen tutarıyla sınırlı şekilde hüküm kurulması gerekmektedir.
İnceleme konusu davada, anılan iptal kararı ile ortaya çıkan bu maddi ve hukuki olgular karşısında, sigortalıya bağlanan sürekli iş göremezlik geliri ve sosyal yardım zammı yönünden dava konusu yapılan istemin, başlangıç tarihindeki ilk peşin sermaye değerleri toplamının davalının %80 kusur oranına karşılık gelen tutarını aşmadığı belirgin bulunmakla, talebin aynen hüküm altına alınması gerekirken, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, dava açılırken tüm peşin sermaye değerli gelirlerin %20 oranına göre istemde bulunulduğu gerekçesiyle dava kısmen kabul edilip ilk peşin değerlerin %20’sinin karara bağlanması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Kanunun geçici 3"üncü maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Kanunun 438’inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : Hükmün; birinci paragrafında yer alan “KISMEN” sözcüğünün çıkartılmasına, ikinci paragrafında yer alan “659.02” rakamlarının çıkartılarak, yerine, “728,26” rakamlarının yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.