22. Hukuk Dairesi 2019/6010 E. , 2019/17197 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılardan ... Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme A.Ş. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin 09.09.2008 tarihinden iş akdinin feshedildiği 01.09.2013 tarihine kadar davalılardan ... Uydu Haberleşme Kablo Tv ve İşletme A.Ş’ye ait işyerinde çalıştığını, ... Uydu Haberleşme Kablo Tv ve İşletme A.Ş’nin asıl işveren diğer davalı şirketin ise alt işveren olduğunu, müvekkilinin iş akdinin 01.09.2013 tarihi itibari ile davalı ... Ltd. Şti. tarafından ... Tv Sistemleri Hizmet Alım Sözleşmesinin 15.06.2013 tarihinde sona ermesi nedeni ile feshedildiğinin bildirildiğini, iş akdinin 01.09.2013 tarihinde feshedildiğini, müvekkilinin daha sonradan yeni gelen alt işveren yanında çalışmaya devam etmesinin eski hizmet akdinin devamı olmadığını, yeni gelen alt işverenin müvekkili ile yeni bir sözleşme imzaladığını beyan ederek, kıdem tazminatı, fazla mesai alacağı ile diğer bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... A.Ş vekili; müvekkil şirketin kablo hizmetlerinin abone tesis, nakil, iptal arıza, onarım, hasar, deplase, proje bakım, işletme, tahsilat ve pazarlama işlerini ihaleyle çeşitli firmalara verdiğini, 12. Ana Bölgede söz konusu hizmetlerin gördürülmesi işini ... İnş. Ltd. Şti.’nin aldığını, bu şirketle 20.07.2009 tarihinde sözleşme imzalandığını, ... Ltd. Şti.’nin sözleşme ile öngörülen işlerin yapılması için personel temin ettiğini, davacının da o personellerden biri olup müvekkil şirketin işçisi olmadığını, diğer davalı şirket ile müvekkil şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığından husumet düşmediğini beyan ederek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı ... Uydu Haberleşme ... Tv ve İşletme AŞ. vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce fazla mesai ücretinin haftalık 12.5 saat üzerinden hesaplanması gerektiği yönünde bozma yapılmış, bozma ilamına uyma kararı veren Mahkemece bozma sonrasında ... 4. İş Mahkemesinin 2017/209 E. 2018/703 K. sayılı dosyası işbu dava ile birleştirilerek asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı ve davalılardan Türksat şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 298/2. maddesinde de “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” şeklinde özellikle düzenlenmiştir.
Gerekçe - hüküm çelişkisi, 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olup, salt bu aykırılık bozma sebebidir.
Somut olayda, yıllık izin alacağı birleşen davada 913,20 TL kabul edilmiş ise de, gerekçede yıllık izin alacağının 1.854,11 TL olduğu belirtilmiş, yine gerekçede davacının ücret alacağının 913,20 TL olduğu belirtilmesine rağmen birleşen davadaki hükümde bu alacak hakkında bir karar verilmediği görülmektedir.
Bu durumda, kararın açıklanan gerekçesi ile kurulan hüküm sonucu arasında çelişki bulunduğu belirgindir.
Hal böyle olunca, Mahkemece HMK."nun 297. ve 298. maddelerinin açık hükmü gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.