Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/27680
Karar No: 2020/2609
Karar Tarihi: 17.02.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/27680 Esas 2020/2609 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2017/27680 E.  ,  2020/2609 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin en son itfaiye vardiya amiri olarak görev yaparken emekli olduğunu, 30/03/2010-14/01/2014 tarihleri arasında itfaiyede 24-48 vardiyası denilen sistemle çalıştığını, ayda 180 saat çalışması gerekirken 240 saat çalıştığını, kendisine fazla çalışma ücreti ödenmediğini, cumartesi günleri öğleden sonralarında müvekkilinin çalıştırıldığını ancak fazla çalışma ücreti verilmediğini, bazı dönemlerde hafta tatilinde de çalıştırıldığını ancak ücretinin ödenmediğini, yine bayram ve genel tatillerde de çalıştırıldığını ancak ücretinin ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıda bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2- Taraflar arasında davacının fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacağının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Çalışma düzenin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma, alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışma alacaklarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Aynı ilkeler ulusal bayram ve genel tatil alacakları içinde geçerlidir.Somut olayda, davacı dava dilekçesinde 31/03/2010-14/01/2014 tarihleri arasında 24 saat çalışma 48 saat dinlenme esası ile çalıştığını ancak fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise davacının fazla çalışmasının bulunmadığını savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 24 saat çalışma 48 saat dinlenme yapılan sistemde ayda 30 saat fazla çalışma yaptığı, davacının fazla çalışması karşılığındaki 1 yılda tam çalışması halinde aylık 30 saatten senede 360 saat fazla çalıştığı toplu iş sözleşemesi gereği hak ettiği ücretinin %100 fazlası ile ödenmesinin gerekmesi nedeni ile senede 720 saat fazla çalışma alacağının bulunduğu, davacının 2009 yılında zamanaşımına uğramayan 6 aylık çalışması nedeni ile (30*6*2)300 saat fazla çalışma yaptığı karşılığı 12,5 gün izin kullandırılması gerektiği, 2010 yılında 10,5 ay çalıştığı (30*10,5*2)630 saat fazla çalışma yaptığı karşılığında 26 gün izin kullandırılması gerektiği, 2011 yılında 12 ay çalıştığı (30*12*2) 720 saat fazla çalışma yaptığı karşılığında 30 gün izin kullandırılması gerektiği, 2012 yılında 9 ay çalıştığı (30*9*2) 540 saat fazla çalışma yaptığı karşılığında 22,5 gün izin kullandırılması gerektiği, 2013 yılında 6 ay çalıştığı (30*6*2) 360 sat fazla çalışma yaptığı karşılığında 15 gün izin kullandırılması gerektiği, 2014 yılında 5,5 ay çalıştığı (30*5,5*2) 330 saat fazla çalışma yaptığı karşılığında 14 gün izin kullandırılması gerektiği, davacının tüm çalışma döneminde toplam 120 gün izin kullandırılması gerektiği ancak davacıya 122 gün izin kullandırıldığı bu nedenle davacının fazla çalışma alacağının bulunmadığı belirlenmiş Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Davacının 24 saat çalışma 48 saat dinlenme sistemine göre 1 hafta 9, 1 hafta 6 saat ortalama haftalık 7,5 saatten aylık 30 fazla çalışma yaptığı tespiti isabetlidir. Ancak davacının 30/03/2010-14/01/2014 tarihleri arasında çalıştığının dikkate alınmaması hatalı olmuştur. Ayrıca davacıya fazla çalışma karşılığının izin olarak kullandırıldığı sabit olmakla birlikte, bilirkişi raporunda davacının her bir kullandığı izin gününün 24 saatlik fazla çalışma olarak mahsup edilmesi hatalıdır. Davacının fazla çalışma karşılığı kullandığı her bir izin gününde 7,5 saatlik fazla çalışma karşılığı izin kullandığı kabul edilmelidir. Davacının fiilen çalışmadığı ve izinde olduğu dönemler dışlanmalıdır. Bu şekilde belirlenecek, toplam fazla çalışma saatinden, kullanılan fazla çalışma izin süresi toplamı mahsup edilerek, bakiye fazla çalışma süresi ücreti hüküm altına alınmalıdır. Örneğin 2011 yılında 12 aylık çalışması nedeni ile 360 saat fazla çalışma yaptığı, bunun karşılığında 8 günde günlük 7,5 saatten 60 saat fazla çalışma karşılığı izin kullandığı ve bakiye 300 saat fazla çalışmanın karşılığı ücreti ödenmediğinin kabulü gerekir. Bu 300 saatlik fazla çalışmanın karşılığı ise toplu iş sözleşmesi gereği davacının dönem saat ücretinin 2 katı üzerinden hesaplanmalıdır.
    Ulusal bayram genel tatil alacağı yönünden ise; davacı işyeri nöbet çizelgelerine delil olarak dayandığından talep edilen 31/03/2010-31/01/2014 tarihleri arasındaki itfaiyedeki nöbet çizelgeleri celp edilmeli ve çizelgelere göre çalışan genel tatil günlerindeki çalışmasının karşılığının davacıya tam olarak ödenip ödenmediği belirlenmelidir. Anılan yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/02/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi