16. Ceza Dairesi 2018/4996 E. , 2019/829 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, TBMM"yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs, Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 1- Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve TBMM"yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçlarından ayrı ayrı CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
2- TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62/1, 53, 58/9 maddesi yollaması ile 58, 63/1 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Temyiz edenler : Sanık müdafii ve katılan vekili
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
1- Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve TBMM’yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ./..
eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, sanığa yüklenen suçların sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılındığı anlaşılmakla; katılan vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı, atılı suçun niteliği itibariyle suçtan doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan ve buna bağlı olarak anılan suç yönünden katılan sıfatı bulunmayan ..."ın hükmü temyiz hakkı bulunmadığı anlaşılmakla; sanık müdafinin ve katılan vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında TCK"nın 58/6 maddesi değil, 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün tekerrür uygulamasına dair kısmından “yollaması ile 5237 Sayılı TCK"nın 58/6 maddesi” ibaresinin çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.