10. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/405 Karar No: 2020/2404 Karar Tarihi: 01.06.2020
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/405 Esas 2020/2404 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2020/405 E. , 2020/2404 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi No : 2016/276-2019/370 2- Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. ...
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasa"nın Geçici 7. maddesi atfı ile 506 sayılı Kanun’un 79/10 ve 5510 sayılı Kanun’un 86/9. maddeleridir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Davacı, 20/07/2007 – 20/01/2010 tarihleri arasında davalı işyerinde sürekli işçi kadrosunda çalıştırılması gerekirken geçiçi işçi kadrosunda çalıştırıldığını, davalı işyerine bu yönde yaptığı başvurunun cevapsız kalması neticesi İdare mahkemesi’nde açtığı davanın lehine sonuçlanması üzerine 2010 Ocak ayında kadroya geçirildiğini belirterek aslında fiilen çalışmadığı 20/07/2007 – 20/01/2010 tarihleri arası bildirilmeyen sürelerin ve ücretin tespitini istemiştir. Bozma sonrası mahkeme tarafından yapılan araştırma sonucu, davacının, dava konusu dönemde sürekli işçi kadrosunda çalışsaydı, bildirilmeyen hizmet süresi ve alacağı ücret, davalı işverenden sorulmak suretiyle belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Davacının, sürekli işçi kadrosuna geçebilmesi için şartları taşımasına rağmen İdare Mahkemesi Kararı sonrası, davalı işveren tarafından 2010 Ocak ayında sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi karşısında aslında fiilen çalışmadığı sürelerin hizmet süresi olarak kabulünü istediği açıktır. Davacı talebinin, hizmet tespitine konu olabilmesi için, fiili çalışmanın şart olması karşısında mahkeme kabulünün yerinde olmadığı belirgindir. Gerçekte çalışılmayan bir sürenin tespiti mümkün olmadığından davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Türkiye Şeker Fabrikası A.Ş."ye iadesine, 01.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.