17. Hukuk Dairesi 2016/10028 E. , 2019/4242 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracı sevk ve idare eden davacıların eşi/ babası ..."in yaptığı kazada öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını ve 3. kişi konumunda olan davacıların zararından davalının sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 07.12.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 179.479,16 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davacılar yakını kazada tam kusurlu olduğu ve zarar teminat dışı olduğu için davacıların tazminat talep hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davaya konu edilen zararın ZMSS Genel Şartları gereği teminat dışı olduğu; sigortalının zarardan sorumlu olmadığı durumda trafik sigortacısının da zarardan sorumlu olmadığı; davacıların ölenden destek aldıklarının ve ölenin davacılara destek sağlayacak geliri olduğunun ispat edilemediği; tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde mevcut olan sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları ile diğer belgelere istinaden, 6100 sayılı HMK"nun 336. maddesi uyarınca, davacılar vekilinin adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, 6098 sayılı TBK"nun 53. maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davaya konu kazada ölen yakınının desteğinden yoksun kaldığını iddia ederek tazminat isteminde bulunmaktadır. Davacıların talebi ve iddia ettiği zarar, ölenin mirasçısı sıfatına değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatına dayanmaktadır. Dolayısıyla, davacıların ölenin mirasçısı sıfatına dayanmayan, doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki desteğin kusuru davacıya yansıtılamayacak, sürücü desteğin tam kusurlu olması, onun desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyecektir (HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas- 2012/92 Karar, HGK"nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 Esas- 2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca).
Davaya konu kazada ölen...."in davacıların eşi ve babası olduğunun, sunulan tercümeli nüfus kayıt örneği ve veraset ilamı ile ispat edildiği; davacılar ile eş ve ebeveyn ilişkisi içinde olan ölenin, en yakını konumundaki davacılara destek olduğunu kabul etmenin hayatın olağan akışına uygun olduğu; ölenin gelirinin ayrıca ispat edilemediği durumlarda, kamu düzenine ilişkin olan asgari ücret seviyesinde geliri olduğunun kabul edilmesi gerektiğine ilişkin yerleşik Yargıtay uygulamaları gözetilerek tazminat taleplerinin değerlendirilmesi gerekir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; yürürlük tarihi 01.06.2015 olan yeni ZMSS Genel Şartları"nın somut olay bakımından uygulanma imkanının olmadığı; davacıların, zarar gören 3. kişi sıfatına dayanan zarar giderim talebi nedeniyle, davacıların desteğinin kazadaki kusurunun davacılara yansıtılamayacağı, desteğin idaresindeki aracın ZMSS poliçesini düzenleyen davalının zarardan sorumlu olduğu hususları gözetilmek ve ölenin destekliği ile geliri konusunda yukarıda açıklanan hususlara göre değerlendirme yapılıp işin esasının incelenmesi, davacıların tazminat
talebinin değerlendirilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 08/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.