10. Hukuk Dairesi 2010/17331 E. , 2012/5477 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava yaşlılık aylığına konulan haczin kaldırılmasına ve aylıklardan yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi ... tarafından dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, nitelik itibariyle, davacının yönetim kurulu üyesi olduğu ... aylarına ilişkin prim borcundan dolayı davacının yaşlılık aylığına konulan haczin kaldırılması talebine yönelik olup, davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 80. maddesi hükmüne göre, sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, süresi içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Öte yandan, 506 sayılı Kanunun 121. maddesinde 24.06.2004 tarih ve 5198 sayılı Kanunun 17. maddesi ile yapılan ve 06.07.2004 tarihi itibariyle yürürlüğe giren değişiklikten önce “bu Kanun gereğince bağlanacak gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımlar, nafaka borçları dışında haciz ve başkasına devir ve temlik edilemez” hükmü yer almakta iken, anılan kanun ile “nafaka borçları” ibaresinden sonra gelmek üzere “ ve bu Kanunun 80. maddesine göre takip ve tahsili gereken alacaklar” ibaresi eklenmiş olup, yaşlılık aylığının haczedilip haczedilmeyeceği hususu, bu çerçevede takip tarihindeki yasal düzenlemeye göre belirlenecektir.
Hal böyle olunca da, somut olayda, davacıya ... bağlanan yaşlılık aylığının, prim borcu nedeniyle davacının şahsi sorumluluğundan bahisle haczedilip, haczedilemeyeceği konusu, 506 sayılı Kanunun 121. maddesinin takip tarihinde yürürlükte bulunan hükmüne göre belirlenmelidir ki, bu yönde; dava konusu haczin dayanağını teşkil eden ödeme emri 20.09.2004 tarihinde tebliğ edilmekle birlikte, davaya konu haciz işleminin 2009 yılı Temmuz ayından itibaren uygulanmaya başlandığı, bu halde takibin, 5198 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapıldığı anlaşıldığından, yaşlılık aylıklarına haciz konulabileceği de gözetilmelidir.
Açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik araştırma, inceleme ile yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.