Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5094 Esas 2019/827 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5094
Karar No: 2019/827
Karar Tarihi: 12.02.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5094 Esas 2019/827 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, suçlu olarak görülen kişinin, silahlı terör örgütüne üye olduğunu belirledi. Mahkeme, bu kişinin Bylock iletişim sistemini kullandığına dair teknik verilerin bulunması nedeniyle suçun kanıtlandığını düşündü. Ancak, mahkeme, kararın temelinde yetersiz gerekçeler olduğunu belirterek, temel cezanın belirlenmesinde kanuna aykırı davranıldığını ve sanığın tutukluluğunun devamına karar verdi.
Kanun maddeleri:
TCK'nın 314/2 maddesi - Silahlı terör örgütüne üye olma suçu
3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi - Terör suçlarından yargılama yapılması hakkında kanun
TCK'nın 53 maddesi - Ceza miktarının belirlenmesi
TCK'nın 58/9 maddesi - Ceza verme gibi yükümlülüğün uygulanması
TCK'nın 63/1 maddesi - Cezanın belirlenmesi için ölçütler.
16. Ceza Dairesi         2018/5094 E.  ,  2019/827 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9, 63/1 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas 2017/3 sayılı kararında; Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilmekle,
    Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bu delilin suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, istinaf aşamasında dosya içerisine geldiği anlaşılan ve sanığın bylock kullanıcısı olduğunu
    ./..


    bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Kabul ve uygulamaya göre de;
    a-Sanığın dosyaya yansıyan faaliyetlerine göre; Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik, sanığın örgüt içindeki konumu, kaldığı süre, faaliyetlerinin nitelik süreklilik ve çeşitliliği gözetilerek işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken; dosya içerisinde bulunan deliller dikkate alındığında suçun unsurları ayıca teşdit sebebi kabul edilerek yetersiz gerekçe ile temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/3 maddesine aykırı davranılarak fazla ceza tayini,
    b-Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failinin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden geçmişte hakkında herhangi bir suç kaydı ve sabıkası bulunmayan ve dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı tespit edilemeyen sanık hakkında yazılı şekilde yeterli olmayan gerekçe ile TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı, mevcut delil durumu ve bozma nedeni gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 12.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.