16. Hukuk Dairesi 2020/2214 E. , 2020/6244 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 308 parsel sayılı 675.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz öteden beri ... Köyü"nün hayvanlarının otlakiyesine mahsus yerlerden olduğu belirtilerek mera vasfıyla ... Köyü Tüzel Kişiliği adına 14.08.1958 tarihinde tespit ve tescil edildikten sonra bilahare 10.04.1986 tarihinde idari yoldan Hazineye tahsis edilmiş ve bilahare ifraz edilerek dava konusu kısım 803 ada 1 parsel numarası ile 33.972,53 metrekare yüzölçümlü olarak ham toprak vasfıyla Hazine adına kaydedilmiştir. Davacı ..., imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 801 ada 1 parseldeki haritada (A) harfi ile gösterilen 892,08 metrekarelik taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, her ne kadar gerekçe metni ile hüküm fıkrasında 801 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında davacı yararına taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacı, dava dilekçesinde açıkça 803 ada 1 parsel sayılı taşımaza yönelik dava açtığını belirtmiş olup, yine 12.02.2016 tarihinde yapılan keşif neticesinde düzenlenen fen bilirkişi raporunda 803 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında rapor düzenlenmiş ve Mahkeme kararında da bu rapora atıfta bulunulmuş olmakla, çekişme konusu taşınmazın 803 ada 1 parsel sayılı taşınmaz olduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında yer alan belgelerden çekişmeli 803 ada 1 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan 308 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosu sırasında 1958 yılında mera olarak Köy Tüzel Kişiliği adına tespit edildiği ve tespitin kesinleştiği, bilahare 1986 yılında Hazine adına tahsis edildiği ve ifrazen önce 1479, ardından da 803 ada 1 sayılı parsel numarasını aldığı anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi içeriğine göre, davacı tespitten sonra başlayan zilyetliğe dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış olup, kadastro tespitinin kesinleşmesi ile birlikte tapuya tescil edilen taşınmazların mülkiyetinin kural olarak zilyetlikle kazanılması mümkün olmadığı gibi, mera olarak sınırlandırılan ve özel siciline
kaydolan taşınmazların mülkiyetinin de aynı şekilde zilyetlikle kazanılamayacağı, bu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği, bir an için davanın tespitten önceki nedenlere dayalı olarak açıldığı düşünülse dahi, kadastro tespitinin kesinleştiği 1958 yılından eldeki davanın açıldığı 2015 yılına kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde öngörülen ve dava şartı olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle açılan davanın dinlenme olanağının da bulunmadığı anlaşıldığından, Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek davanın esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.