19. Hukuk Dairesi 2016/13102 E. , 2017/871 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av. ... ... ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, Belediye Arsaları Üzerinde Toplu Konut ve Kentsel Çevre Üretimi ve Kredilendirilmesine Dair Yönetmelik çerçevesinde müvekkili ile davalı arasında imzalanan Konut Kredisi ve Konut Yapım Hesabının Kullanımı Sözleşmesi uyarınca davalı Kooperatife toplu konut fonu kaynağından kredi açıldığını, kredinin teminatı olarak dava dışı ... Belediyesi"ne ait 16 adet taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, davalı Kooperatifin yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle davalı Kooperatif ve ... Belediye Başkanlığı hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığını, ipotek kapsamı dışında kalan alacağın tahsili için de davalı Kooperatif hakkında giriştiği genel haciz yoluyla icra takibinin davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı bankanın konutların inşası esnasında mevzuat gereği yapması gereken denetim ve gözetim görevini yerine getirmeksizin hak ediş ödemeleri yaptığını, yapılan işin hayati tehlikeye sebebiyet verecek düzeyde ayıplı olduğunun tespit edildiğini, müvekkili tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2002/614 Esas sayılı dosyasında aralarında davacı Bankanın da bulunduğu 12 adet gerçek ve tüzel kişiye karşı bu dava konusu icra takibinin dayanakları arasında yer alan sözleşmenin feshi ile alacak ve tazminat davası açıldığını, bu davanın sonucunun beklenilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından yapılan itiraz kötüniyetli olmadığından %40 tazminat talep edilmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davacının tahsilde tekerrüre meydan vermemek kaydı ile zamanaşımı süresi içinde, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna, eğer yeterli gelmezse geri kalan kısım için adi takip yoluna gitmesinin mümkün olduğu, davalı tarafın borcun ödendiğine ilişkin bir itirazı bulunmadığı ve ipotekli alacağın kesinleştiği, ipotekli taşınmazların satılması sonucunda da davacının bakiye alacağının bulunduğunun görüldüğü, 2002/614 Esas sayılı dosyanın dava konusu ipotek alacaklarının bakiye kısmı ile ilgili olmadığı anlaşıldığından söz konusu davanın bekletici mesele yapılmasına yer olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Konut Kredisi ve Konut Yapım Hesabının Kullanımı Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece daha önce ... İcra Müdürlüğü"nün 2003/612 sayılı dosyası ile davacı alacaklının ipotek alacağının kesinleştiği ipotekli taşınmazların satılması sonucunda da davacının bakiye alacağı devam ettiğinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı kooperatif tarafından aralarında davacı bankanında bulunduğu, davalılar hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2002/614 E. sayılı dosyasında bankanın kullandırılan kredi ile ilgili yüklenici tarafından yapılan eksik ve hatalı imalatlardan dolayı kusurlu olduğu, bu nedenle meydana gelen zararın tahsilinin istenildiği, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Yargılama sırasında mahkemece uzunca bir süre söz konusu dava dosyasının bu dosya için bekletici mesele yapılmasına karar verildiği, 03/12/2015 tarihli celsede verilen ara kararıyla herhangi bir gerekçe belirtilmeksizin dosya sonucunun beklenilmesine yönelik ara kararından dönülmesine karar verildiği görülmüştür.
Ancak ... Asliye Hukuk Mahkemesi 2002/614 E. sayılı dosyasında açılan dava sonucunda, bu dosya davacısı olan ..."nın kullandırılan kredi uyarınca yapılan ödemede sözleşme ve Yönetmelikten kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle fazla ödemelere sebebiyet verdiği gerekçesiyle sorumlu bulunduğu konusunda karar verilmiştir.
Söz konusu dava sonucu eldeki bu davanın sonucunu doğrudan etkiler niteliktedir. Bu nedenle mahkemece ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2002/614 E. sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin tespiti ile varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediği gibi, kabule göre de; davalı kredi borçlusunun dava konusu olmayan ... İcra Müdürlüğü"nün 2003/612 sayılı dosyasındaki ipotek alacağının kesinleştiği belirtilerek ipotek alacağı aşan kısım ile ilgili kabul kararı verilmişse de bu husus doğru değildir. Çünkü davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı yönünde taraflar arasındaki kredi sözleşmesinden doğan borç miktarı ile yapılan ödemeler dikkate alınarak bakiye alacak kısmına dair kesin alacak borç ilişkisi tespit edilecek şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın karar verilmesi de hatalıdır. Kaldı ki, dava konusu icra takip talebinde ipotekle temin edilen 3.000.000,00 TL ipotek bedeli düşülmek suretiyle takip yapıldığı, 3.000.000,00 TL ipotek bedeline ilişkin bu dosyada herhangi bir istemde bulunulmadığı, dava konusu alacak miktarının ipotek miktarından fazlaya ilişkin olduğu görülmektedir.
Mahkemece tüm bu hususlara dikkat edilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı tarafın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 07/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.