Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5247
Karar No: 2012/702

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/5247 Esas 2012/702 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2011/5247 E.  ,  2012/702 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Üsküdar 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 01/07/2010
    NUMARASI : 2010/195-2010/580

    Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
    Davalı şirket adına usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen, davalı yazılı ya da sözlü beyanda bulunmamıştır.
    Mahkemece, davalı işverenin fesih sebebi olarak belirttiği olaya ilişkin tutanak, belge ve delillerini ibraz etmediği, haklı ve geçerli fesih iddiasını usulünce ispat edemediği, feshin olaydan itibaren kanuni süre içerisinde yapılmadığı nedenleriyle feshin geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne  karar verilmiştir.
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayalı olarak feshedilip feshedilmediği ve fesih tarihi itibariyle işverence otuz veya daha fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı, dolayısıyla davacının iş güvencesi kapsamında kalıp kalmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve 25/II. maddeleridir.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. İşçi sayısına ilişkin bu hüküm nispi emredici olduğundan, daha az işçi sayısını öngören sözleşme hükümleri geçerli kabul edilmektedir.
    Otuz işçi sayısının belirlenmesinde fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle belirli-belirsiz süreli, tam-kısmi süreli, daimi-mevsimlik sözleşmelerle çalışan tüm işçiler dikkate alınır.
    4857 sayılı Kanun"un 25/II. maddesinde, "Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri: a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu  ileri  sürerek,  yahut  gerçeğe  uygun  olmayan  bilgiler  veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması. b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması. c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması. d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84. maddeye aykırı hareket etmesi. e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması. f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi. g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi. h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi. ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması." hallerinde iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayalı olarak  feshedilebileceği düzenlenmiştir.
    Dosya içeriğinden, davacının 03.10.2009-30.04.2010 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde part time olarak part time satış danışmanı sıfatıyla çalıştığı, iş sözleşmesinin,  30.04.2010 tarihli fesih bildirimi ile davacının Ümraniye mağazasından bedelini ödemeden ürün aldığı ve mağaza dışına çıkarttığının tesbit edildiği, bu davranışı nedeniyle işverenin iş sözleşmesini haklı nedenlerle fesih hakkının doğduğu gerekçesiyle 4857 sayılı Kanun"un 25. maddesinin 2. bendinin e fıkrası gereğince ahlak ve iyiniyete uymayan davranışlar nedeniyle tazminatsız olarak 30.04.2010 tarihi itibariyle feshedildiği, davacının 30.04.2010 tarihli savunmasında, olayın üzerinden bir ay geçtikten sonra yönetici vasfını kaybeden bir kişinin beyanına dayanılarak kendisi dinlenmeden işten çıkarılmasını kabul etmediğini, bu olayın bir defa olduğunu, hata olduğunu ve kursa yetişmeye çalıştığı için ürünün birinin ödemesini unuttuğunu, kaldı ki ödemesini unuttuğu ürünün ödemesininde arkadaşı aracılığıyla 5 dakika sonra yapıldığını, olayın bir ay önce yaşandığını beyan ettiği  anlaşılmıştır.
    Somut olayda, davalı işyerinde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre 26 işçinin çalıştığı ortada iken, mahkemece davacının işgüvenliği hükümlerinden yararlanıp yararlanmayacağı konusunda 30 işçi sayısı şartı yönünden araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
    Öte yandan, feshe konu olaya ilişkin davacı adına ödeme yapan arkadaşı ve savunmada belirtilen yönetici dinlenerek, olayın meydana gelip gelmediği belirlenmeden, olayın meydana geldiğinin anlaşılması halinde davacının eyleminin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar kapsamında olup olmadığı tartışılmadan davanın kabulüne yönelik yazılı şekilde karar verilmesi yanlış olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 27.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi