Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/149 Esas 2017/2284 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/149
Karar No: 2017/2284
Karar Tarihi: 27.04.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/149 Esas 2017/2284 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2017/149 E.  ,  2017/2284 K.

    "İçtihat Metni"



    Davacı vekili Avukat ... tarafından, davalı izafeten aleyhine 17/04/2015 gününde verilen dilekçe ile el atmanın önlenmesi (muarazanın önlenmesi) istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 05/04/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, araç plakası mülkiyetinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, takip dosyasından satışa çıkarılan "26 S 1228" sayılı araç plakasını 14/03/2012 tarihinde açık arttırma yoluyla düzenlenen ihalede satın aldığını, satışın kesinleşmesinden sonra plakanın tescili için Müdürlüğüne başvuruda bulunduğunu, ancak talebinin reddedildiğini belirterek; davalı kurumun açıklayıcı mahiyetteki tescili yapmamak suretiyle yarattığı muarazanın giderilmesi ve 26 S 1228 sayılı plaka üzerindeki mülkiyet hakkının kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
    Davalı kurum, davaya konu plakanın başka bir araca takılı olması ve aynı plakanın iki araca takılmasının mümkün olmaması nedeniyle talebin yerine getirilemediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, cebri icra yoluyla satılan plakanın ihaleye katılarak satın alan davacıya ait olduğu hususu tartışma dışı olup, ihale yapılmakla davacı bu plakanın mülkiyetine sahip olduğundan ve de ihale kesinleştiğinden yeniden bu plakanın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine gerek bulunmadığı,cevabı ile de 26 S 1228 sayılı plakanın 1988 model marka araca takılı olduğundan dolayı davacı adına tescilinin yapılamadığının bildirildiği, zira aynı plakanın iki farklı araca takılmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    2918 sayılı 3 ve 19. maddeleri hükümlerine göre trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Olağan olanı, husumetin trafik kaydında adı yazılı kişiye yöneltilmesidir. Davalı kurumun husumet sıfatı bulunmamakla, yazılı gerekçe ile red yanlış olmuştur. Husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.

    Mahkemece bu yön gözetilerek, davanın husumetten reddedilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.