(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/5241 E. , 2012/696 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili; feshin geçerli sebebe dayandığını, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/1 maddesi uyarınca sağlık sebepleri hükmü uyarınca iş sözleşmesinin fesih edildiğini, her ne kadar fesih beyanında 25/1-a maddesi gereği fesih yazılmış ise de bunun maddi hata olduğunu b bendi gereğince iş sözleşmesinin fesih edildiğini, davacı işçinin daha önceden de müvekkil şirkette aşçı olarak sezonluk çalıştığını, 18.05.2006 tarihinde sağlık sorunları sebebiyle istifa ettiğini, 05.07.2007 tarihinde tekrar işe alınarak iş sözleşmesinin fesih tarihi olan 18.02.2008 tarihine kadar çalışma süresi olan 228 günün toplam 109 gününü raporlu olarak geçirdiğini, bu durumun sağlık raporları ile belgelendiğini, iş sözleşmesinin haksız feshinden söz edilemeyeceğini, davacı işçiye iş kanundan kaynaklanan ücretlerinin ödendiğini, işçinin Dokuz Eylül Üniversitesinden aldığı heyet raporu gereği iş sözleşmesinin feshi süresinin 4857 sayılı Kanun"un 25/1- son paragraf gereği bildirim süresinin altı hafta aşılması sonucu tayin edildiğini ve kanuni haklarının ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun"un 18. madde ve 25/1-a maddesine göre 18.02.2008 tarihinde fesih edildiğinin belirtildiği, davalı işverenin fesih bildiriminde davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun"un 25/1-a maddesi gereğince feshettiği yönündeki iradesini açık ve kesin olarak ortaya koyduğu, davacının ise hidrosefali hastalığının olduğu, her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesinde 25/1-b maddesi uyarınca iş sözleşmesinin feshedildiğini ve maddi hata yapıldığını beyan etmiş ise de, 4857 sayılı Kanun"un 19/1 maddesi uyarınca davalı işverenin bu fesih sebebi ile bağlı olduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları ile de sabit olduğu
üzere fesih sebebi olarak açık ve kesin sebep göstermek zorunluluğunun fesih işleminin geçerli şartı haline getirildiği, 4857 sayılı Kanun"un 25/1-a maddesindeki fesih sebebinin, davaya konu somut fesih işlemi açısından söz konusu olmadığı, davalı işverenin fesihe gerekçe gösterdiği sebepleri somut olarak ortaya koyamadığı, feshin geçerli sebebi dayandığı iddiasını kanıtlayamadığı, dolayısı ile davalı işverenin iş sözleşmesini fesih etmesinin haklı sebebe dayanmadığı ve yapılan fesih işleminin geçerli sebebe dayanan fesih olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayalı olarak feshedilip feshedilmediği noktasındadır.
4857 sayılı Kanun"un 25/I. maddesinde, "Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir: I- Sağlık sebepleri: a) İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa veya sakatlığa uğraması halinde, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi. b) İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda; (a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17 nci maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74 üncü maddedeki sürenin bitiminde başlar. Ancak işçinin iş sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine gidemediği süreler için ücret işlemez." hükmü düzenlenmiştir.
Dosya içeriğinden, davacının 13.05.2006 tarihli iş sözleşmesi ile davalı Altınyunus Çeşme Turistik Tesisleri A.Ş."de çalışmaya başladığı, 16.05.2006 tarihinde istifa dilekçesi vererek iş sözleşmesini sonlandırdığı, 05.07.2007-18.02.2008 tarihleri arasında aşçı olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin, Çeşme Noterliğinin 1744 yevmiye nolu 18.02.2008 tarihli ihtarnamesi ile, 4857 sayılı Kanun"un 18. maddesi ve 25/1-a maddesine göre 18.02.2008 tarihi itibariyle işverence fesih edildiği, davacının, 22.12.2007-03.03.2008 tarihleri arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi raporunca, 06.08.2007-07.09.2007 tarihleri arasında Tokat Dr. Cevdet Akyan Hastanesi raporunca, 27.07.2007-06.08.2007 tarihleri arasında İzmir Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi raporunca, 17.07.2007-26.07.2007 tarihleri arasında Özel Sissus Hastanesi raporunca 228 günlük çalışma süresinin 119 gününde istirahatli sayıldığı, hidrosefali ve Lomberdisk hernisi hastalığı bulunduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacının yaklaşık 15 hafta raporlu olduğu, 4857 sayılı Kanun"un 17. maddesindeki 4 haftalık bildirim süresi ve 25/I. maddesindeki altı haftalık süre toplamı on haftalık süreyi aşacak şekilde istirahatli kaldığı anlaşılmıştır. Mahkemece, 4857 sayılı Kanun"un 25/I-b maddesindeki fesih şartlarının oluştuğu, işverence fesih bidirgesinde belirtilen feshin kanuni dayanağı yapılan madde bendinin yanlış gösterilmesinin sonucu değiştirmeyeceği düşünülmeden, davanın reddi yerine kabulüne yönelik yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkeme yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 86,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 27.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.