Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/2592 Esas 2019/12141 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2592
Karar No: 2019/12141
Karar Tarihi: 09.10.2019

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/2592 Esas 2019/12141 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme Sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümde yerel mahkemenin usul ve yasaya aykırılık bulunmadığına karar vererek hüküm açıkladı. Ancak, soruşturma aşamasında müdafiiye ödenen ücretin sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi ve sanığın haklarının ihlal edilmesine ilişkin kanun maddeleri göz önüne alınmadığı için hüküm bozuldu ve Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararına atıfta bulunarak yeniden değerlendirme yapılması gerektiği ifade edildi. Sanık hakkında TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına ilişkin hükümler de çıkartıldı. Kanun maddeleri: CMK 101/3, TCK 53/1, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı, 5320 sayılı Yasa 8/1 madde, 1412 sayılı CMUK’nun 322. madde.
17. Ceza Dairesi         2019/2592 E.  ,  2019/12141 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Soruşturma aşamasında CMK"nun 101/3. maddesi uyarınca sorgu nedeniyle atanan müdafii ücreti zorunlu kamu masrafı niteliğinde olduğu halde müdafiiye ödenen ücretin sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
    2-Sanık hakkında; kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak, 5237 sayılı TCK’nun 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, ve yine T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından müdafii ücretine ilişkin bölümün çıkartılması ve TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların hükümlerden bütünüyle çıkarılarak yerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nun 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.