Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5930
Karar No: 2012/5427

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/5930 Esas 2012/5427 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu dava, 506 sayılı kanun hükümleri doğrultusunda yaşlılık aylığı alanların aylıklarında yapılan artışların dikkate alınarak, alınması gereken yaşlılık aylıklarının tespiti ile eksik ödenen yaşlılık aylıklarının yasal faizi ile davalı vakıftan tahsili talebi üzerine işlenmektedir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Ancak, dava açıldığı tarihteki mevzuat hükümleri doğrultusunda yapılan değerlendirme, yargılama sürecindeki yasa değişikliğiyle ortadan kalktığı için tarafların sorumluluğu bulunmamasına rağmen, davacının vekalet ücretiyle sorumluluğuna hükmedilmesi bozma nedenidir. Sonuç olarak, davalı vakıf kendisini avukatıyla temsil ettirdiğinden ve 506 sayılı kanunun geçici 20. maddesi gereğince yaşlılık aylığı miktarının belirlenmesinde muadil miktar karşılaştırması esas alındığından bahsedilmiştir. Ayrıca, 5510 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinin onikinci fıkrasında yer alan sınırlama dâhilinde sandıkların kuruluş senetlerinde yer alan hükümler ve sandıkların uygulamaları da saklı tutulmaktadır.
10. Hukuk Dairesi         2012/5930 E.  ,  2012/5427 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, 506 sayılı Kanun hükümleri uyarınca 01.01.2003 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı alanların aylığında yapılan tüm artışlar dikkate alınarak, alınması gereken yaşlılık aylıklarının tespiti ile eksik ödenen yaşlılık aylıklarının yasal faizi ile davalı Vakıftan tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    506 sayılı Kanunun Geçici 20. maddesinin (b) bendi "Bu personelin, iş kazalarıyla meslek hastalıkları, hastalık, analık, malullük, yaşlılık ve ölüm, eşlerinin analık, eş ve çocuklarının hastalık hallerinde, en az bu kanunda belirtilen yardımları sağlayacak," hükmünü içermekte olup, Geçici 20. madde kapsamında yer alan sandıklar ile 506 sayılı Kanun arasındaki ilişkinin, anılan Kanunun bu sandıklar için bir alt sınır oluşturması ile gerçekleşmesine, 25.02.2011 tarih 27857 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanunun 53. maddesi ile 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesine eklenen yeni fıkra ile “Birinci fıkranın (b) bendinin uygulanmasında, yardımların sağlanması ve bağlanması yönünden alt sınırın belirlenmesinde muadil miktar karşılaştırması esas alınır. Ancak, gelir ve aylıkların artırılmasında 506 sayılı Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıkların artırımına ilişkin hükümler devir tarihine kadar uygulanmaz. 5510 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinin onikinci fıkrasında yer alan sınırlama dâhilinde sandıkların kuruluş senetlerinde yer alan hükümler ve sandıkların uygulamaları saklıdır. Bu hüküm, yürürlüğe girdiği tarihten önceki artışlarda ve görülmekte olan davalar hakkında da uygulanır.” hükmünün öngörülmesi karşısında, alt sınırın belirlenmesinde, Vakıf emeklisi ile emsal durumda bulunan .... emeklisine ödenen yaşlılık aylığı miktarı ile
    Vakıf emeklisine ödenen yaşlılık aylığı miktarlarının karşılaştırılmasının yapılmasına, yapılacak karşılaştırma sonucu, ... emeklisine ödenen aylığın Vakıf emeklisine ödenen aylıklardan fazla olması durumunda, davalı Vakıf yönünden yaşlılık aylığı miktarı konusunda ek yükümlülük doğacağından aradaki farkın Vakıf emeklisine ödenmesinin gerekmesine, somut olayda; dava konusu dönemde, Vakıf emeklisi davacıya, Vakıf senedi hükümlerine uygun olarak ödenen aylıkların, emsali durumda olan .... emeklisine ödenen aylığın altına düşmediğinin anlaşılmasına göre davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
    Ancak, açıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine uygun olan davanın, yasal dayanağını oluşturan düzenlemenin, yargılama sürecindeki yasa değişikliğiyle ortadan kalkması nedeniyle reddinde, tarafların sorumluluğu bulunmadığı halde; her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceği yönündeki usul kuralından hareketle davacının, davada haksız çıkan taraf olarak nitelenip vekalet ücretiyle sorumluluğuna hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ:Hüküm fıkrasında yer alan “Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ....."ye göre hesaplanan 1.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine” ibaresinin silinerek hüküm fıkrasından çıkarılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi