14. Hukuk Dairesi 2019/270 E. , 2019/6032 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi ve kal, karşı dava temliken tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 05/11/2018 gün ve 2016/8473 Esas, 2018/7397 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı- karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Asıl dava elatmanın önlenmesi ve kal, karşı dava temliken tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 05.11.2018 günlü ve 2016/8473 Esas, 2018/7397 Karar sayılı ilamı ile "toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde temliken tescil koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmıştır. Bu durumda temliken tescil isteminin reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece; dava konusu taşınmazların 1979 yılından beri çapa bağlı oldukları göz önüne alınarak ve dosyada yer alan 24.11.2014 tarihli bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesi gerekirken değinilen bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir" gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Davalı- karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Davacı- karşı davalı vekili Av. ... Dairemiz bozma ilamından sonra 20.09.2019 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini ve karşı davayı kabul ettiğini bildirmiş, dosyada mevcut 11.05.2017 tarihli ve 12993 yevmiye numaralı vekaletnamesinde davadan feragate ve davayı kabule yetkili bulunduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nin 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nin “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Davadan feragat, davacının açmış olduğu davadaki talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davacının, davalı taraftaki mecburi dava arkadaşlarından (davalılardan) biri hakkındaki davadan feragat etmesi diğer mecburi dava arkadaşlarını (davalıları) da etkiler. Yani bu halde mahkemece bütün davalılar hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır. (11.04.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.05.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı kararı)
Bu nedenle; Dairemizin 05.11.2018 günlü ve 2016/8473 Esas, 2018/7397 Karar sayılı ilamının kaldırılması ve davacı- karşı davalı vekilinin davadan feragati ve karşı davayı kabulü hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dairemizin 05.11.2018 günlü ve 2016/8473 Esas, 2018/7397 Karar sayılı ilamını KALDIRILMASINA, davadan feragat ve karşı davayı kabul nedeniyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 30.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.