10. Hukuk Dairesi 2012/5954 E. , 2012/5415 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava; 506 sayılı Kanun hükümleri uyarınca 01.07.2002 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı alanların aylığında yapılan tüm artışlar dikkate alınarak alınması gereken yaşlılık aylıklarının tespiti ile eksik ödenen yaşlılık aylıklardan şimdilik 1.000,00 TL’nin yasal faizi ile davalı vakıftan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
506 sayılı Kanunun Geçici 20. maddesinin (b) bendi "Bu personelin, iş kazalarıyla meslek hastalıkları, hastalık, analık, malullük, yaşlılık ve ölüm, eşlerinin analık, eş ve çocuklarının hastalık hallerinde, en az bu kanunda belirtilen yardımları sağlayacak," hükmünü içermekte olup, Geçici 20. madde kapsamında yer alan sandıklar ile 506 sayılı Kanun arasındaki ilişkinin, anılan Kanunun bu sandıklar için bir alt sınır oluşturması ile gerçekleşmesine, 25.02.2011 tarih 27857 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanunun 53. maddesi ile 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesine eklenen yeni fıkra ile “Birinci fıkranın (b) bendinin uygulanmasında, yardımların sağlanması ve bağlanması yönünden alt sınırın belirlenmesinde muadil miktar karşılaştırması esas alınır. Ancak, gelir ve aylıkların artırılmasında 506 sayılı Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıkların artırımına ilişkin hükümler devir tarihine kadar uygulanmaz. 5510 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinin onikinci fıkrasında yer alan sınırlama dâhilinde sandıkların kuruluş senetlerinde yer alan hükümler ve sandıkların uygulamaları saklıdır. Bu hüküm, yürürlüğe girdiği tarihten önceki artışlarda ve görülmekte olan davalar hakkında da uygulanır.” hükmünün öngörülmesi karşısında, alt sınırın belirlenmesinde, Vakıf
emeklisi ile emsal durumda bulunan ... emeklisine ödenen yaşlılık aylığı miktarı ile Vakıf emeklisine ödenen yaşlılık aylığı miktarlarının karşılaştırılmasının yapılmasına, yapılacak karşılaştırma sonucu, ... emeklisine ödenen aylığın Vakıf emeklisine ödenen aylıklardan fazla olması durumunda, davalı Vakıf yönünden yaşlılık aylığı miktarı konusunda ek yükümlülük doğacağından aradaki farkın ... emeklisine ödenmesinin gerekmesine, somut olayda; dava konusu dönemde, ... emeklisi davacıya, ... senedi hükümlerine uygun olarak ödenen aylıkların, emsali durumda olan ... emeklisine ödenen aylığın altına düşmediğinin anlaşılmasına göre davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Ancak, 21.12.2011 gün 28149 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. Maddesinin 2.fıkrasında yer alan “Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333.33 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez” düzenlemesi gözetilmeksizin, yazılı şekilde davalı yararına fazla vekalet ücretine hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Hüküm fıkrasının davalı yararına vekalet ücreti takdirine ilişkin bendinde yer alan “1.200,00” rakamlarının silinerek, yerine, “400,00” rakamlarının yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.