23. Hukuk Dairesi 2019/712 E. , 2020/665 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik verilen hükmün ... kendi adına asaleten, davalı-karşı davacılar adına vekaleten duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde kendini asaleten ve davalı-karşı davacılar vekili olarak Avukat ..., şirket yetkilisi ... ile davacı-karşı davalı kooperatif vekili Avukat..."nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı vekili, müvekkili kooperatif ile davalı şirket arasında, üreticilerden alınacak yaş sebze ve meyvelerin ekspertizi, tasnifi, depolanması, ayıklanması, paketlenmesi ve sevkiyata hazır hale getirilmesi işlerini konu alan hizmet alım sözleşmesi düzenlendiğini, diğer davalıların da sözleşmeyi garantör olarak imzaladıklarını, sözleşmede davalı şirketin ayrıca her yıl kooperatiften 2.000.000,00 TL tutarında yaş sebze ve meyve almayı ya da üçüncü kişilere pazarlamayı, aksi takdirde eksik kalan tutarın %8’ini ceza-i şart olarak ödemeyi taahhüt ettiğini, bu taahhüdüne rağmen ancak 223.055,39 TL tutarında mal alan davalı şirketin, eksik kalan kısım nedeniyle 143.577,13 TL cezai şart borcu bulunduğunu, bunun yanında yapılan bu alım nedeniyle doğan borcun 135.401,71 TL’lik kısmının da ödenmediğini, müvekkili kooperatifçe 150.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun nakde çevrilmesinden sonra bakiye 128.978,84 TL borçları kalan davalıların, söz konusu alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalılar vekili, müvekkili şirketin taahhüt edilen tutarda alım yapmasına rağmen, davalı kooperatifin bu miktarda yaş sebze ve meyveyi temin edip müvekkkili şirkete arz etmediğini, arz edilen mal bedeli olan 223.055,39 TL’nin de ödendiğini savunarak, asıl davanın reddini istemiş, müvekkili şirket yönünden açtığı karşı davasında ise, davalı kooperatiften 223.055,39 TL tutarında mal alındığını, bu borcun 87.653,68 TL’sinin nakden ödendiğini, bakiye 135.401,71 TL borçları kaldığını, buna rağmen kooperatifin 150.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunu nakde çevirerek tahsil ettiğini, fazladan yapılan tahsilatın 14.598,29 TL olduğunu, ayrıca kooperatifin edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle kar mahrumiyeti zararı da oluştuğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, fazladan yapılan tahsilat nedeniyle 14.598,29 TL’nin, kar mahrumiyeti nedeniyle 1.000,00 TL’nin davalı kooperatiften tahsilini talep ve dava etmiştir.
Karşı davada davalı kooperatif vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, asıl davada davacı kooperatifin cezai şart ve ödenmeyen mal bedeline ilişkin taleplerinde haklı olduğu, bu itibarla davalı tarafın, davacıya bakiye 128.978,48 TL borcu bulunduğu, dolayısıyla davalı şirketin karşı davadaki alacak iddiasının da yerinde olmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile takibin 128.978,48 TL üzerinden devamına ve alacağa, davalı şirket yönünden 15.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz, diğer davalılar yönünden ise aynı tarihten itibaren işleyecek yıllık %60 faiz uygulanmasına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı-karşı davada davacı ... kendi adına asaleten, diğer yanlar adına vekaleten temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin, V. Maddesinde dava konusu ceza-i hükümler düzenlenmiş olup, "Yüklenici Tarafından Yerine Getirilecek Pazarlama Ve/Veya Kooperatif Mallarının Alınması Hizmetleri" başlıklı B maddesinin 4. bendinde ise "Yüklenici, Kooperatifin üreticilerden alacağı sebze ve meyvelerin alımı esnasında iş bu sözleşmenin III/A bölümünde belirtildiği şekilde eksperlik hizmetine paralel olarak kooperatife verdiği yıllık taahhüt miktarını doldurmak ve cezai hükümle karşılaşmamak için ürün temini konusunda da saha ve köy çalışması yapmakla yükümlüdür. Taahhüt miktarının tutturulmaması hususunda yüklenicinin, kooperatife hiç bir şekilde sorumluluk yükleme hakkı yoktur. Taahhüt miktarının yerine getirilmesi tamamen yüklenicinin sorumluluğunda olup, taraflar iş bu sözleşme ile bu hususu kabul, beyan ve taahhüt etmektedir." hükmüne yer verilmiştir.
Davalı-karşı davacı yüklenici şirketin, mahkeme gerekçesinde belirtildiği şekilde mal arz etme yükümlülüğü bulunmamakta ise de anılan sözleşme hükmü uyarınca, cezai hükümle karşılaşmamak adına ürün temini konusunda köy ve saha çalışması yapma yükümlülüğü bulunmakta olup, taahhüt edilen miktara ulaşılamamasının sorumluluğu da nihai olarak davalı-karşı davacı yüklenici şirkete aittir.
Bu açıklamalara, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-karşı davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalı-karşı davacılardan alınmasına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı-karşı davalı kooperatif yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davalı-karşı davacılardan tahsili ile davacı-karşı davalı kooperatife ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.