20. Ceza Dairesi 2016/2680 E. , 2017/1108 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Suç Tarihleri : 1-Sanıklar ..., ....., ... ve ... yönünden;
15.02.2015
2-Sanık ... yönünden; 15.02.2015
3-Sanıklar ... ve ... yönünden; 19.02.2015
4-Sanık ... yönünden; 19.02.2015
5-Sanık ... yönünden; 20.03.2015
Hüküm : a)Beraat; sanıklar T.. ....., ... ve ...a ... haklarında
Temyiz incelemesi, sanık ... müdafiinin süresindeki isteği nedeniyle sanık ... hakkında duruşmalı, diğer sanıklar yönünden duruşmasız olarak yapılmıştır.
Gerekçeli karar başlığına suç tarihlerinin, “Sanıklar ...., ..., ... ve ... yönünden; 15.02.2015, sanık ... yönünden 15.02.2015, sanıklar .., ..., ... ..., ... ve İsa yönünden; 19.02.2015, sanık ... yönünden; 19.02.2015, sanık ... yönünden; 20.03.2015” olarak yazılması yerine sanık ayrımı yapılmaksızın tüm suç tarihlerinin “19.02.2015-15.02.2015” olarak yazılması, mahallince düzeltilmesi mümkün maddi yazım hatası olarak görülmüştür.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarındaki beraat hükümlerinin incelenmesinde:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... haklarındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/b maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan CMK"nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerlerine "sanık hakkında, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına" ibarelerinin yazılması suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmolunan ceza sürelerine göre sanıklar ... ve ... haklarındaki salıverme istemlerinin reddine,
3-Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanığın suçun kanuni tanımında yer alan eylemi gerçekleştirdiğine ve gizli görevlilere uyuşturucu madde sattığına ilişkin delil bulunmadığı, sabit olan eyleminin, 19.02.2015 tarihinde hakkındaki mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilen sanık ..."ın gizli görevlilere uyuşturucu madde satma eylemine yardım etmekten ibaret olduğu, eylemin TCK"nın 39/2-c maddesi kapsamında suça yardım niteliğinde olduğu dikkate alınarak; sanık hakkında hükmolunan cezadan TCK’nın 39/1.maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/b maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde olduğundan CMK"nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA,
4-Sanık ..., ... ve ... haklarındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık ...’ın, sanıklar ... ve ...’ın açık kimlik bilgilerinin bilinmediği aşamada, 15.02.2015 tarihinde gizli görevlilere sattığı uyuşturucu maddeleri sanıklar ... ve ...’dan aldığını beyan ederek sanıklar ... ve ...’ın uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu ortaya çıkardığı anlaşıldığından, sanık ... hakkında TCK’nın 192/3. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanık ...’ın soruşturma aşamasındaki beyanı ile, sanık ...’in beyanı dışında aleyhinde delil bulunmadığı aşamada, sanık ... ile birlikte uyuşturucu madde ticareti yaptığını beyan ederek, suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım ettiğinin anlaşılması karşısında; sanık ... hakkında TCK’nın 192/3.maddesi gereğince etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-TCK’nın 188/5.maddesinin uygulanması açısından; faillerin bir suçu işleme hususunda, suçun işlenmesinden önce veya işlendiği sırada ortak bir irade ile hareket etmeleri ve suçun icrasında doğrudan doğruya etkili olan hareketleri gerçekleştirmeleri halinde müşterek faillik söz konusu olacağından, suçun üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi nitelikli halinin oluşabilmesi için faillerin icra hareketlerini müşterek fail olarak birlikte gerçekleştirmeleri ve bir eylem birlikteliği içerisinde hareket etmeleri gerektiğinden, sanıklar ... ve ... ile sanık ...’in eylem birlikteliği içerisinde olmadığı anlaşıldığı halde, sanıklar ...., ... ve ... haklarında TCK’nın 188/5.maddesi gereğince cezalarında arttırım yapılması,
4-24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/b maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanık ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları ile sanık ... müdafiinin duruşmadaki sözlü savunması bu nedenle yerinde olduğundan CMK"nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA,
15.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM TUTANAĞI: 15.02.2017 tarihinde verilen bu karar Yargıtay Cumuhriyet savcısı ... ... ... katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Av. ..."in yokluğunda 23.02.2017 tarihinde, açık olarak okundu.