Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/5597
Karar No: 2010/386
Karar Tarihi: 01.02.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/5597 Esas 2010/386 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2009/5597 E.  ,  2010/386 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ile Hazine ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kangal Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 03.06.2009 gün ve 180/160 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı ..., miras yoluyla intikal, taksim ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle 191 ada 83 parsele ait tapu kaydının iptaliyle adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisi, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı ... yargılama oturumlarına katılmadığı gibi davaya bir cevap da vermemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile kayıt maliki olmayan belediye hakkında açılan davanın reddine, davalı Hazine aleyhine açılan davanın kabulüyle dava konusu 191 ada 83 parselin Hazine üzerindeki tapu kaydının iptaline, teknik bilirkişi M. ...tarafından düzenlenen 26.05.2009 tarihli krokide A harfiyle gösterilen kısmın tefrikiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istenilen dava konusu 191 ada 83 parsel sayılı taşınmaz tapuda Hazine adına kayıtlı bulunmaktadır. Davalı ... kayıt maliki olmadığından aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı Hazine temsilcisinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün redde ilişkin bölümünün ONANMASINA,
    Davalı Hazine temsilcisinin hükmün kabulüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava konusu 191 ada 83 parsele ait kadastro tutanağından; senetsizden Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve ileride ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olduğu gerekçesiyle 168418,09 m2 yüzölçümünde, ham toprak niteliğiyle 24.02.2008 tarihinde davalı Hazine adına tespit edildiği ve tespitin itiraz edilmeksizin 29.07.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle Hazine hakkında açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.Ham toprak nitelikli taşınmaz üzerindeki zilyetliğin süresi ve niteliği bakımından keşifte davacı tanıkları dinlenmemiş, hüküm fıkrasında miktar belirtilmeden karar verilmiş, hükme esas alınan teknik bilirkişinin krokisi ölçeksiz ve koordinatsız olarak tanzim olunmuştur.
    Maddi olaylardan olan zilyetliğin her türlü delille kanıtlanması mümkündür. İncelenmekte olan olayda; keşif sırasında davacının 12.01.2009 tarihli tanık listesindeki tanıkları dinlenilmeden yerel bilirkişi ve tutanak bilirkişisi sözlerine dayanılarak hüküm kurulmuştur. Yerel bilirkişilerin ve mahkemece re’sen dinlenen tutanak bilirkişilerinin sözleri kazanmayı sağlayan zilyetliğin başlangıcı, süresi ve niteliği hakkında hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.Yerel bilirkişi ve davacının listesinde yazılı tanıklarının HUMK.nun 258.maddesi hükmü uyarınca keşif yerinde hazır bulunmak üzere davetiye ile çağrılmaları, aynı kanunun 259.maddesi hükmü uyarınca taşınmaz başında yapılacak keşifte dinlenilmeleri, davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin başlangıcı, süresi ve niteliğinin kendilerinden ayrıntılı olarak sorulup belirlenmesi, beyanları arasında aykırılık çıktığı takdirde aynı kanunun 265.maddesi hükmü gözönünde tutularak çelişkinin giderilmesine çalışılması, teknik bilirkişiden infaza elverişli, ölçekli ve TMK.nun 713/7 fıkrasına uygun bir biçimde rapor ve kroki alınması, uyuşmazlık konusu taşınmazın açık bir biçimde zemine uygun olarak kroki üzerinde işaret edilmesinin sağlanması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
    Kabul şekline göre de; dava TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesine dayanılarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. HUMK. nun 388 ve 389. maddelerinde, hüküm fıkrasında bulunması gereken hususlar açıklanmış olup anılan maddelere göre, hüküm sonucu kısmında istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Hüküm fıkrasında, hükme konu olan taşınmazın mevkii, hudutları, cinsi, yüzölçümü, kimin adına tescil edileceği hususlarının infaz sırasında uygulanacak ve keşifte düzenlenen krokiye uygun biçimde açık ve duraksamaya meydan vermeyecek şekilde belirtilmesi gerekir.
    Temyize konu hükümde “.........191 ada 83 parselin Hazine üzerindeki tapu kaydının iptaliyle teknik bilirkişi ...tarafından düzenlenen 26.05.2009 tarihli krokide A harfiyle gösterilen kısmın tefrikiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmın Hazine adına tapuya tesciline” denilmiştir. Dolayısıyla yukarıda açıklanan hususları tam olarak kapsamayan, tereddüt oluşturan ve miktar itibariyle kaç metrekare yüzölçümde taşınmazın tesciline karar verildiği açıkça yazılı bulunmayan hüküm infaza elverişli bulunmadığından usul ve kanuna aykırıdır.
    Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün kabule ilişkin bölümünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi